Mali Cumhuriyeti: 8 yılda iki askeri darbe

0

2012 yılı Mart ayında meydana gelen askeri darbesi ardından 2013 Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan İbrahim Boubacar Keita, askerler tarafından 18 Ağustos 2020 saat 16:00 (yerel saati) civarlarında alıkonuldu. Haziran ayından bu yana ülkedeki gelişmelere bakıldığında bunun kaçınılmaz bir durum olduğu tahmin edilebilir. Geçtiğimiz aylarda başlanan protestoların amacı, bu iktidarın gitmesiydi.

Darbeyi tetikleyen unsurlar

Üç unsuru olduğunu söylemek mümkün. İlk unsuru son yıllarda kötü yönetim, yolsuzluk ve adam kayırmacılığı gibi sorunlar, Mali halkıyı hükümete karşı ortaya çıkaran protestolar. Aylardır sürdürülen protestoların 18 Ağustos 2020 bu akşamı hedeflerine ulaşmış durumda. Ama bundan sonra da nelerin olacağı önemli olduğu unutulmamalı. Durum protestocuların mı ya da darbecilerin lehine mi? Belki de Mali halkını tekrar oyuna tekrar getirdiler.

İkinci unsuru geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletlerin Mali’deki gelişmelerle ilgili yayımladığı rapor da düşünülebilir. Yayımlanan raporda birtakım üst düzey askerler, ülkede yapılan katliamlardan, uyuşturucu işi yapmaktan ve Alger Barış sürecini engellemekten suçlandığı duyuruldu. Bu suçlamalar, askeri bürokrasisi ile hükümet arasında gerginlik yaşatmış olabilir mi? Yahut darbeyi kansız olduğuna göre 2012 yılındaki askeri üst bürokrasisi oyuna getirildi mi?

Üçüncü unsuru ise Cumhurbaşkanlığının Güvenlik Şefinin görevinden alınmasıdır. 17 Ağustos 2020 akşam saatlerinde Cumhurbaşkanlığı Güvenlik Şefinin görevine son verildiği duyuruldu. Bu durum askeri bürokrasisinde çok şeyin değişmesine sebep olabilir.

18 Ağustos 2020 günü sabah saat 09:00 (yerel saati) Kati şehri garnizonunda askeri hareketlilikler başladı. Ardından Finans Bakanı alıkonuldu.

Fransa, Birleşmiş Milletler, Avrupa ve ECOWAS gibi aktörler şu anlık sessiz olsalar da bunları unutmamak lazım, önümüzdeki analizlerimizde değerlendirmeye alınabilir.

Mali’de Darbenin Başarısı Komşu ülkeleri Nasıl Etkileyebilir?

Mali’de meydana gelen bu darbeyi doğrudan üç komşu ülkesi Fildişi Sahili, Gine ve Nijer’i etkileyebilir mi? Özellikle Gine ve Fildişi Sahili’nde Mali’de olduğu gibi anayasaya aykırı gelişmeler görülmektedir. Bu ülkelerin Cumhurbaşkanları anayasaları ihlal etme girişimde bulunmaktadırlar. Bunun için geçtiğimiz günlerde Mali’deki protestolar başarılı olmasın diye ECOWAS’ın önderliğinde aralarında Fildişi Sahili ve Gine Cumhurbaşkanlarının da olduğu Mali’de bir arabuluculuk zirvesi gerçekleştirildi. Mali’deki protestoların başarılı olması durumda ilk etkilerini Gine ve Fildişi Sahili’nde gösterme ihtimali yüksek görünüyor.

Share.

Yazar Hakkında

Amadou TOGOLA, 1985’te Nianjtila-Mali Cumhuriyeti’nde doğdu. Bamako-Mali’de bulunan Bamako Üniversitesi’nin Özel Hukuk bölümünden 2010’da mezun oldu. 2016’da Sakarya Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi bölümünde yüksek lisansını tamamladı. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde doktorasına devam etmektedir. Bambara, Fransızca ve İngilizce’nin yanı sıra Türkçe’yi iyi derecede bilmektedir. 2010 yılında Mali Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı’nda ve 2016’da MÜSİAD’da (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) stajyer olarak faaliyetlerde bulundu. İlgi alanları, başta Mali Cumhuriyeti olmak üzere Batı Afrika’da siyaset, sömürgecilik ve emperyalist politikalardır. Hâlihazırda Afrika Araştırmacıları Derneği’nde (AFAM) stajyer olarak görev yapmaktadır.

Yoruma Kapalı