Kültür Bakanı Azzeddine Mihoubi, protokol konuşmasında Cezayir ve Türkiye arasında kültürel düzeyde arttırılan ilişkilerin, ekonomik ve politik düzeyde de arttırılması gerektiği hususunun altını çizdi.
Mihoubi, çağrısını Osmanlı’dan Günümüze Türkiye-Cezayir İlişkileri Sempozyumu’nun açılış gününde yaparak, bu sahalarda sinema filmlerinin yapılması ve özel araştırma merkezlerinin oluşturulmasını teklif etti.
Bu çerçevede Cezayir Milli Arşivi Müdürü Abdelmadjid Chikhi, ay sonunda Türkiye’de ve Becaye’de Cezayir-Türkiye ilişkileri Sempozyumu’nun bir benzerinin, Barbaros Kardeşler’in Cezayir kıyılarına ulaşmasının 500. yılı anısına yapılacağını duyurdu.
Chikhi, aynı çerçevede gelecek konferanslara temel teşkil etmesi için Türkiye-Cezayir Arşivleri’nde ortak çalışma yürütebilecek 60-80 araştırmacıdan oluşan bir çalışma grubunun oluşturulmasını hedeflediklerini ve bu minvalde bir yol haritasının izlenmesinin isabetli olacağını vurguladı.
Tarihçi Prof. Dr. Nasreddin Saidouni, bu konferansın Cezayir Üniversitesi’ndeki, özellikle Osmanlı ve genel Cezayir tarihine katkıları ile tanınan, merhum araştırmacı ve tarihçi Moulay Belkhamissi’yi saygı ve heyecanla anma fırsatı olarak sağladığını ifade etmiştir.
Cezayir’de en önemli arkeolojik sit alanlarını, özellikle Osmanlı dönemini yansıtan ve Cezayir’de restore edilen alanlarda yapılan işlemleri gösteren bir sunum yapıldı.
Bu konferansın açılışında, Cezayir tarihi hakkındaki arşiv vesikaları ve el yazmalarından oluşan bir serginin açılışı da yapıldı.
Bu buluşma Keçiova Camii’nin restorasyonunu gerçekleştiren TİKA tarafından gerçekleştirildi. Söz konusu ajans, dünya çapında özellikle Osmanlı dönemini yansıtan tarihi eser ve alanların restorasyonu ile ilgilenmektedir.
Devamını okumak için lütfen buraya tıklayınız.