İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı ve Afrika Araştırmacıları Derneği (AFAM) Kurucu Başkanı E. Büyükelçi Prof. Dr. Ahmet Kavas, Avrupa’nın, Türkiye’nin Afrika açılımından duyduğu rahatsızlığı konuşmaya başladığını belirterek, “Eski sömürgeciler, Türkiye’yi Afrika’daki gelecekleri için tehlike olarak görüyorlar. Başka bir ifade ile ‘oyun dışına atılacak güç’ korkusu yaşıyorlar.” dedi.
Kavas, Afrika’da ortaya çıkan yeni aktörleri, Avrupa’nın bu konudaki tutumunu ve Türkiye’nin bölgeye ilişkin planlarını, AA muhabirine değerlendirdi.
Afrika kıtasında söz sahibi olmak isteyen eski, yeni tüm aktörlerin diğer ülkeleri rakip olarak gördüğünü anlatan Kavas, Avrupa’nın Türkiye’nin Afrika açılımından rahatsızlık duyduğunu söyledi.
Prof. Dr. Kavas, ”Avrupa, Türkiye’nin Afrika açılımından duyduğu rahatsızlığı yavaş yavaş konuşmaya başladı. Eski sömürgecilerin Türkiye ve Çin gibi ülkelerin, Afrika’daki varlığını ‘tehlike’ olarak görmelerinin tek nedeni çıkarlarına uymadığı için. Türkiye’yi oradaki gelecekleri için tehlike olarak görüyorlar. Başka bir ifade ile ‘oyun dışına atılacak güç’ korkusu yaşıyorlar.” değerlendirmesini yaptı.
Hindistan, Brezilya, Çin ve İran’ın Afrika kıtasında etkin olmaya başladığını belirten Kavas, Çin’in ise fiilen sahaya indiğini söyledi.
Türkiye’nin Afrika’da kalıcı olmaya yönelik projeler ürettiğini ve hayata geçirdiğini ifade eden Kavas, Türkiye’nin Çin ve diğer aktörlerle nasıl rekabet edeceğine dair görüşlerini paylaştı.
Prof. Dr. Kavas, Afrika’da dürüst bir zeminde yapılacak rekabetin hem orada faaliyet gösteren ülkelerin hem de Afrika’nın yararına olacağının altını çizdi.
Kavas, şöyle devam etti:
“Türkiye, Afrika’da herhangi bir anlaşma imzaladığında başka ülkeler de bunu zorunlu görüyor. Dolayısıyla bu da Afrika’nın yararına bir şey. Onları rahatlatıyor. Rekabeti zararlı görmüyorum. Kendi zemininde dürüst yapıldığında taraflara çok şey kazandıracağı kanaatindeyim. Türkiye eğer Afrika’da Çin ile rekabet edecekse bunu, yapacağı işin kalitesi belirleyecektir. Yapacağı işin kalitesi onun oradaki varlığının süresini belirleyecektir. Türkiye kalite, eğitim ve fiyat olarak iyi şeyler yaparsa bu onu bölgede kalıcı kılar.”
”Türkiye Afrika’yı dışa bağımlılıktan kurtaracak”
Prof. Dr. Kavas, bölgede ortaya çıkan 4 yeni aktörden biri olan İran’ın Afrika’da başlattığı kalkınma ve benzeri hamlelerin tamamen Şiiliği yaymaya zemin hazırlamak için olduğu görüşünü aktardı.
Türkiye’nin ”kazan-kazan” politikası ile Afrika açılımını başlatmadığına vurgu yapan Kavas, Türkiye’nin bölgeyi dışa bağımlılıktan kurtaracak faaliyetler hedeflediğini anlattı.
Ekonomik ve sosyal faaliyetleri sonucunda Türkiye’nin, Afrika’nın dünyaya açılımını hızlandıracağını, Türkiye’nin de bundan kazançlı çıkacağını ifade eden Kavas, şöyle konuştu:
”Türkiye öncelikle Afrika’nın dışa bağlı olmaktan kurtulmasını sağlamalı. Bölgede etkin rol almak isteyen diğer ülkeler de Türkiye benzeri bir yaklaşımla Afrika’da varlık gösterirse hem Afrika hem de o ülkeler kazanır. Afrika’da, ‘kazan-kazan’ politikası güdülmemeli çünkü ortada eşdeğer bir güçler yok. Öncelikle Afrika halkının, ekonomisin dışa açılımı sağlanmalı.”
Türkiye’nin son yıllarda Afrika ile diplomatik ilişkilerini tasarlanandan çok daha fazla ilerlettiği tespitinde bulunan Kavas, 2017 yılında açılacak iki yeni elçilikle bu sayının 41’e yükseleceği bilgisini paylaştı.
”Türkiye’den sonra Afrika’ya ilgi arttı”
Türkiye’nin Afrika’daki temsilcilik sayısının ABD, Çin Fransa, İngiltere gibi ülkelerle karşılaştırılmayacak kadar düşük olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kavas, Türkiye’nin bu ülkelerden 15- 20 yıl sonra Afrika’ya açıldığını aktardı.
Kavas, ”Şu anda eksiğimiz olan 20 ülke var. Ancak bunların büyük çoğunluğu ada ya da küçük ülkeler. Ama biz oralara da açacağız. Şu anda Afrika’da 39 büyükelçiliğimiz var. 2017 yılında iki büyükelçilik daha açılması Türkiye’nin hedefinde.” dedi.
Türkiye – Afrika arasında yapılan ikili anlaşmaların birçok ülkenin bölgeye yönelmesini sağladığını vurgulayan Kavas, birçok ülkenin sahaya inerek bu Afrika’da anlaşmalara imza attığını söyledi.
“Dünya ‘Afrika gündemini’ AA’dan takip ediyor”
TİKA, Kızılay, AFAD, Anadolu Ajansı, Diyanet ve birçok bakanlığın Afrika’da bir birim oluşturduğunu hatırlatan Kavas, şunları aktardı:
“Türk Hava Yolları Afrika’da havacılık konusunda yabancı firmalar arasında 1 numara oldu. Afrika’ya inmeye çalışan İran’ın bölgeye hiç seferi yok. Afrika’nın kaynaklarını kendi menfaatine birçok Avrupa ülkesinin de uçak seferleri yok. Var olanları da kaldırdılar. Çok az sayıda var onlarda sınırlı sayıda sefer düzenliyor. THY hem bölge içi hem de dünya başkentlerine seferler düzenliyor. Afrika ile dünya başkentlerini arasında en geniş ağı THY kurdu.”
Anadolu Ajansının da Afrika’nın birçok ülkesinde hem önemli merkezleri hem çok sayıda muhabiri olduğunu aktaran Kavas şöyle konuştu:
”Dünya artık Afrika gündemini Anadolu Ajansından öğreniyor. Bunu yaparken de yabancı ajanslardan değil, bizzat orada bulunan Türk ve yerel muhabirleri ile yapıyor. Artık bu haberler uluslararası bütün ajanslara servis ediliyor. Anadolu Ajansının bu başarısı henüz tam olarak takdir edilmiş ve dile getirilmiş değil. Oysa bu her açıdan önemli bir başarı. AA’nın Afrika gündemine bu kadar ağırlık vermesi ve gündeminde tutması hem Türkiye’de Afrika ile ilgili olumsuz algıların oluşmasını engelliyor hem de Afrika’da yaşayan halkların Türkiye’den haberdar olmasını sağlıyor. Hem de Afrika’yı, dünyaya tanıtmış oluyor. Bu çok büyük bir adım çok büyük bir atılım.’’
‘’Afrika FETÖ konusunda bilgilendiriliyor’’
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kavas, 15 Temmuz başarısız darbe girişimden sonra gözlerin çevrildiği Afrika’daki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanması ile ilgili Türkiye’nin Afrika’yı bilgilendirmeye devam ettiğini söyledi.
Türkiye’nin bilgilendirme konusunda çok daha fazla çaba harcaması gerektiğinin zorunluluğuna değinen Kavas, AA’nın bu konuda çok iyi çalışmalara imza attığını da sözlerine ekledi.
Not: Bu yazı, Anadolu Ajansı’da