Sömürünün Ekran Yüzleri

0

Mevcut şartlar altında, uluslararası ilişkiler sisteminin ana aktörleri ile ardılları arasında sahip olduğu zenginlikleri ve imrenilesi potansiyeli ile dikkat çeken Afrika’da nüfuz sahibi olma mücadelesi her yönüyle sürmektedir. Söz konusu rekabetin tarafları, kıtada etki alanlarını arttırmak için her yolu denemekte bir beis görmemektedirler. Öyle ki, kendi kamuoyları başta olmak üzere uluslararası toplumu kıtada iyi bir iş yaptıklarına inandırmak ve faaliyetlerini meşrulaştırmak amacıyla zaman zaman ekranların sevilen yüzleri de söz konusu rekabet kapsamında kullanılmaktadır. Ortaya çıkan tablo, adına yeni-sömürgecilik denilen tehdidin eskisinden çok daha sistemli ve sinsi bir şekilde hareket ettiğini, dolayısıyla klasik manada sömürgeciliğe nazaran tahrip gücünün ziyadesiyle yıpratıcı olduğunu gözler önüne sermektedir.

“Kendi Kendini Yönetemeyen (!) Afrika” Efsanesi

20 Haziran 2006 Dünya Mülteciler Günü’nde, ABD’nin tüm dünyada takip edilen popüler basın kuruluşu CNN, Anderson Cooper tarafından sunulan AC 360 isimli programa, Birleşmiş Milletler Mülteci Ajansı’nın (UNHCR) İyi Niyet Elçisi Angelina Jolie’yi davet eder. Sürekli mülteci kamplarında insanlara yardım ederken görmeye alışkın olduğumuz iyilik timsali Hollywood yıldızı Jolie, bu dönemde ilk biyolojik çocuğunu Namibya’da dünyaya getirmiş ve ülkesine yeni dönmüş bulunmaktadır. Program sırasında Jolie yardıma muhtaç insanlarla ne zaman ve neden ilgilenmeye başladığından ve Afrika’daki mülteci kamplarını ziyaretinin ardından yaşadığı insani dönüşümlerden, kendini keşfinden bahseder. Programın ilerleyen aşamalarında Cooper ilginç bir soru sorar; Afrika, insanların umutsuzluklar içinde olduğu, sonsuz mağduriyetlerin yaşandığı bulanık bir kıta iken Sn. Jolie tüm bu olumsuzluklarla nasıl mücadele etmiş? Yıldızımız ise bu soruya şöyle cevap veriyor:

“Bunu onaylıyorum evet… Biliyorsunuz ki Afrika’da sınırlar çok uzun olmayan bir zaman önce çizildi. Biz onları kolonileştirdik. Bu insanlar kabile insanı… Bildiğiniz gibi siyahlar ve beyazlar arasında bile son dönemlerde çok değişim var. Onlar kendilerini yönetmeyi yeni yeni öğreniyorlar. Kendilerini toparlamaya çalışıyorlar. Bizim de bu süreçte onları desteklememiz ve nasıl daha iyi yönetebilecekleri konusunda onlara yardım etmemiz gerekiyor. Bu devam eden bir çalışmadır, bir gecede olacak bir şey değil.”

Huzurlarınızda: Geleceğin Malavi Devlet Başkanı!

Muhtemeldir ki hayranları, Angelina Jolie’yi bu konuşmalarından dolayı takdir etmiş ve kendisinden övgüyle bahsetmişlerdir. O tarihten bu yana ünlü aktris bu konular üzerinde emek harcamaya devam etmektedir. Neyse ki Jolie bu alanda tek değildir. Onun gibi Afrika’ya yardım etmeye gönüllü olan ve canla başla çalışan birçok yıldız bulunmaktadır. Bunlardan bir diğeri de yine ünü kendi ülkesinin sınırlarını çokça aşmış, büyük bir hayran kitlesine sahip olan popçu Madonna’dır. Madonna, Afrika’nın güneybatısındaki küçük ve şirin Malavi’de oldukça etkindir. Ünlü popçu bu ülkede “Raising Malawi” isimli bir dernek kurmuştur ve bu dernek vasıtasıyla Malavili çocuklar üzerine çalışmalar yürütmektedir. Bu ülkeyi ikinci vatanı olarak gördüğünü söylemektedir. Malavi’de devlet başkanlığı nezdinde karşılanmakta ve itibar görmektedir. Aynı zamanda bu ülkeden bir de evlat edinmiştir. Yapmış olduğu bir sosyal medya paylaşımında, Malavili oğlunun ilerde Malavi’nin başkanı olacağını dahi söylemiştir.

Afrika’ya İhraç Edilen Ne: Barış mı İstikrarsızlık mı?

Bir diğer dikkat çeken isim ise Hollywood’un gözde aktörlerinden Ben Affleck’tir. 2010 yılında Affleck “Doğu Kongo İnisiyatifi” (Eastern Congo Initiative) isimli bir dernek kurmuş ve çalışmalarını bu bölgede yoğunlaştırmıştır. Derneğin tanıtım videosunda aktörümüz Afrika’da kan dökülen ülkelere atıf yaptıktan sonra Kongo’da bulunma amacını anlatmaktadır. Kongo’daki insanların mahrumiyetlerinden bahsetmekte ve onlara yardım etmeye çalıştıklarını söylemektedir. Kendisine destek olduğu için kendi yurttaşlarına teşekkür eden duygusal bir konuşma yapmayı da ihmal etmemektedir. Bölgedeki siyasi gelişmeleri de yakından takip etmektedir. Kongo Demokratik Cumhuriyeti hakkında verdiği bir röportajında Kongoluların “bizlerin” desteğine ihtiyaç duyduğunu dile getirmekte ve şunları eklemektedir:

“Amerika Birleşik Devletleri Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi olan Büyükelçi Nikki Haley tarafından bölgeye yapılan son gezinin ardından, Amerikan hükümeti demokratik süreci daha iyi ve barışçıl bir sonuç için yönlendirmeye yardımcı olacak bir fırsata sahip. Bu nedenle hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar olmak üzere çok sayıda Kongre üyesinin güçlü desteğine minnettarız. Özellikle Güney Carolina’dan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ve Washington’dan bir Demokrat olan Temsilci Adam Smith, ikisi de bizimle Kongo’ya seyahat etmiş ve o zamandan beri Kongo’yla ilgili bir dizi konuyla ilgili oturum ve yasalara sponsorluk yapmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nin Demokratik Kongo Cumhuriyeti büyükelçisinin kilit pozisyonu hala boş. Bu pozisyonun hızla doldurulması Amerika’nın barışçıl bir çözüme olan bağlılığını gösterecektir.”

Affleck de az önce saydığımız ünlüler gibi ABD’nin Afrika’daki barışçıl ve yardımsever pozisyonuna atıf yapmaktadır.

Tüm dünyada geniş hayran kitlesine sahip olan Hollywood yıldızlarından George Clooney, söz konusu hayranlığı insan hakları çalışmaları ile bir üst perdeye taşımaktadır. Clooney Afrika’daki insan hakları ihlalleri konusunda ciddi çalışmalar yapmakta ve bunun önlenmesi için bağışlarda bulunmaktadır. Afrika’daki insan hakları ihlallerinin araştırılması için “The Sentry” isimli, politik analizlerin ve saha çalışmalarının yapıldığı bir araştırma merkezi kurmuştur. Clooney’in çalışmaları sadece ABD’de değil, Birleşmiş Milletler nezdinde de ilgi görmektedir. Kendisi özellikle de Sudan ve Güney Sudan konusundaki tutumu ile dikkatleri çekmiştir. Bu hususta Sudan yönetimi, özellikle de Ömer el-Beşir aleyhine belgeseller çekmiş, röportajlar vermiş ve hatta ABD Kongresi, Senatosu ve BM Güvenlik Konseyinde konuşmalar yaparak propaganda faaliyetlerinde bulunmuştur. Burada yaşananların açık bir soykırım olduğunu ve BM’nin bu duruma seyirci kalmaması gerektiğini defalarca dile getirmiştir. Bağımsızlık referandumu döneminde bölünmeyi desteklemiştir. Güney Sudan’ın bağımsızlığının ardından Clooney bu ülkedeki kahve sektörüne yatırım yapması üzerine Nestle’nin bir alt kuruluşu olan Nespresso isimli kahve şirketini ikna etmiştir. Washington Post gazetesinde yayınlanan bir analizde, Clooney gibi kişilerin çalışmaları yoluyla ABD’nin Güney Sudan’ın bağımsızlığındaki etkin pozisyonundan dem vurulmuştur.

Söylemlerin Genetiği

Buraya kadarki aşamada, Batı’nın Afrika’da göz önünde olan ünlü simalarından, bu kişilerin çalışmalarından ve söylemlerinden kısaca bahsetmiş bulunduk. Söz konusu söylemler bize Batı’nın Afrika’ya bakışında değişimler olduğu izlenimini ve mesajını verebilmektedir. Ancak değişen söylemler, eski ötekileştirici söylemlerin genlerini taşımaktadır. “Biz” ve “ötekiler” ayrımı ince ince yerleştirilmektedir. Angelina Jolie’nin “biz onlara yönetmeyi öğrenmeliyiz”, Affleck’in “biz onlara yardım etmeliyiz” söylemleri esasında kendi bulundukları cephenin üstünlüğünü, Afrika’nın yardım edilmesi gereken muhtaç bir kıta olduğunu ortaya koymaktadır. Afrika, Batı modernitesinin karşısında konumlandırılmaktadır. Aynı zamanda bu sözlerle Afrika’ya yönelik müdahaleler de bir anlamda meşru kılınmaktadır. Keza George Clooney’in de, daimi üyelerinin tamamının sömürgeci olduğu BM Güvenlik Konseyi’nden Sudan’a müdahale talebi yine aynı amaca hizmet etmektedir.

Bu durum Batı ile Afrika arasındaki güç ilişkisinin ve diplomasisinin bir parçasıdır. Yukarıda bahsi geçen ünlülerin tamamı kıtanın tarihini, kültürünü, sosyolojisini ve politik gerçeklerini göz ardı ederek Afrika’nın -klasik olarak- yardıma muhtaç olduğu algısını dünya sathında pekiştirmektedirler. Teknoloji çağını yaşadığımız günümüzde, dünya çapında tanınan ve görece sevilen bu ünlü simaların söylemleri sadece ABD’de değil tüm dünyada dikkat çekmekte ve ilgiyle takip edilmektedir. Bu çabalar yeni nesil sömürgeciliğin metotlarından biridir ve bahsi geçen ünlülerin faaliyetleri, kolonyal dönemdeki misyonerlerin faaliyetlerini hatırlatmaktadır. Misyonerler Afrikalı pagan insanların doğru yolu bulması, medenileşmesi ve Hıristiyanlaşması için kıta ülkelerinin işgallerini kutsamışlardır. Günümüzde değişen yeni yüzlerden ve yeni yöntemlerden fazlası değildir. Afrika kıtası ise tüm ihtişamı ile sömürü ihtiraslarının hedefinde durmaya devam etmektedir.

KAYNAKÇA

Wai, Z. Epistemologies of African Conflicts: Violence, Evolutionism, and the War in Sierra Leone. Place of publication not identified: Palgrave Macmillan, 2015.

Vanguard, The Patriotic. “Angelina Jolie Discovers Africa”. The Patriotic Vanguard, 18 Eylül 2006. http://www.thepatrioticvanguard.com/angelina-jolie-discovers-africa.

“George Clooney and the Rot in South Sudan”. Washington Post. Erişim 03 Şubat 2019. https://www.washingtonpost.com/news/global-opinions/wp/2016/09/23/george-clooney-and-the-rot-in-south-sudan/.

Team, Enough. “George Clooney Donates $1 Million to Counter War Crimes and Corruption in Africa”. The Enough Project (blog), 25 Ekim 2017. https://enoughproject.org/blog/george-clooney-donates-1-million-counter-war-crimes-corruption-africa-2.

“George Clooney: ‘Make No Mistake; They Will Die’, Remarks on Darfur, UN Security Council -2006”. Speakola. Erişim 28 Ocak 2019. https://speakola.com/ideas/george-clooney-remarks-on-darfur-un-2006.

“Madonna: ‘My Son the Future President’”, 20 Şubat 2018, blm. Africa. https://www.bbc.com/news/world-africa-43127200.

Affleck, Ben. “Opinion | Ben Affleck: Why I’m Hopeful About Congo”. The New York Times, 20 Ocak 2018, blm. Opinion. https://www.nytimes.com/2017/12/05/opinion/affleck-eastern-congo-initiative.html.

Share.

Yazar Hakkında

Fatıma Demir, 1995 yılında Kütahya/Gediz’de doğdu. İlköğretimini yine burada, liseyi Tekirdağ/Çorlu’da tamamladı. 2016 yılında Dumlupınar Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. 2017-2018 eğitim yılında başlamış olduğu İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında başladığı tezli yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. İlgi alanları Afrika’da insan hakları, uluslararası güvenlik, barış ve çatışma çözümlemeleri ile sömürgeciliktir.

Yorum Yap