Sudan Afrika’nın giriş kapısı

0

Bize biraz kendinizi ve Sudan’ı anlatır mısınız? Bizim bilmediğimiz ‘sizin Sudanı’…
Liseye kadar çocukluğum tarlalarda ve meyve bahçelerinde geçti. Memleketim sıcaktır ama buna rağmen bol yağmur alır ve her yer yemyeşildir. İnsanlarımız da havamız gibi sıcaktır. Varlıklı bir halk değiliz ama herkesin gönlü zengindir. Özellikle doğduğum yerde her aile birbirini tanır. Ve bütün toplum tek bir aile gibidir. Otobüse binerken yanındakine ücret ödetmemek için ya da lokantalarda tüm masanın hesabını vermek için kavga edilir. Sudan genelinde bu böyledir. Herkes önce karşısındakini düşünür. Yani en azından yakın zamana dek böyleydi. Maalesef bugünkü duruma bakarsak, çok şeyin değişmeye başladığını görüyoruz.

ERKEK SUBAYLARIN İÇİNDE BİR KIZ ÖĞRENCİ

Üniversite için ailecek başkent Hartum’a geldik. Diğer üç kardeşim mühendislik okudu. Ailede sosyal bilimler alanını tercih eden bir tek ben oldum. 2004 yılında Hartum’daki Al Zaim Al-Azhari Üniversitesi’nin Siyaset Bilimi ve Stratejik Araştırmalar bölümünde yüksek lisansa başladım. Burası aslında sadece asker ve üst düzey subayların tercih ettiği bir bölümdü. Buraya onur derecesiyle kabul edildim ama tüm bölümdeki kız öğrenci bendim. 2 yıl boyunca kendimi yüksek rütbeli sınıf arkadaşlarıma ispatlamaya çalıştım. Neticede başarılı da oldum.

EL-BEŞİR’DEN SONRA DURUM DAHA DA KÖTÜLEŞTİ

Ömer Beşir sonrası Sudan ne durumda? Söz verilen reformlar gerçekleşiyor mu?
Hayır. Aslında durum daha da kötüye gidiyor. İnsanlar hayat pahalılığı, temel ihtiyaç malzemelerinin kıtlığı, döviz kurlarındaki fahiş yükselme gibi sebeplerle Ömer El Beşir’e karşı protestolar düzenlemiş ve onu iktidardan düşürmüştü. Ama onun gidişinin ardından bir yıldan fazla zaman geçti ve bırakın düzelmeyi, ülke daha da kötü bir duruma geldi. İnsanlar halen ekmek alabilmek için saatlerce kuyruk bekliyor. El Beşir’in son günlerinde 1 dolar 68 cüneyh (Sudan para birimi) ediyordu, bugün ise 130 cüneyh! 1 litre benzin 18 cüneyh’ti, bugün 130 cüneyh. Sudan’ın temel gıda maddeleri olan buğday ve mısırın çuvalı 1200 cüneyh’ten 6 bin cüneyh’e yükseldi. Tüm bunlar sadece 1 yılda oldu.

‘DARBE HİÇBİR YARAYA MERHEM OLAMAZ’

Halk asıl şoku özellikle bu Ramazan Bayramı’nda yaşadı. Çocuklarına bayram için yeni kıyafetler almak isteyenler, çocuk kıyafetlerinin en az 4 misli arttığını gördü. Gıda için bile para bulmakta zorlanan halk, çocuklarını bayramda sevindiremedi. Bunun gibi hemen her kalemde fiyatlar kontrolsüz bir şekilde yükseldi. Merkezi hükümetin zayıflığı ve istikrarsızlığı nedeniyle enflasyon yüzde 100’ü buldu. İnsanlar bu durumdan inanılmaz derecede rahatsız. Başkent Hartum’da ve pek çok eyalette yönetime karşı protestolar devam ediyor. Bazı büyük kabileler arasında sırf temel gıda maddeleri için çatışmalar yaşanıyor. Bu çatışmalar siyasete de sıçramış durumda. Bazı partiler koalisyondan çıkmaya karar verdi. İstikrarsızlık büyüyerek devam edecek gibi. Buradan çıkardığım sonuç şu: Hiçbir ülke darbeyle daha iyi şartlara kavuşamaz.

BAE’nin Sudan ve coğrafyaya dair planları olduğu görülüyor. Sizce başarılı olabilir mi?

Evet, maalesef günümüzde BAE, geçmişte sömürgeci güçlerin Afrika’da izlediği politikaları izliyor ve benim gözümde o sömürgecilerden hiçbir farkı yok. BAE, Afrika’nın stratejik limanlarını kontrol etmek için daha önce Cibuti ve Somali’ye gelmişti. Yaptığı 30 yıllık anlaşma gereği hâlâ Eritre’de faaliyet gösteriyor. Ve buraya gelen tüm gemileri anlaşmaları hiçe sayarak doğrudan Dubai limanına yönlendiriyordu. Cibuti bunu fark edince BAE’yi ülkeden kovdu. Somali parlamentosu da 2018’de BAE şirketlerinin faaliyetlerini yasaklama kararı aldı. El Beşir döneminde aynı şeyleri Sudan’a yaptı. Beşir hükümetine baskı yaparak siyaseti kontrol etmeye çalıştı. Darbe sonrası kurulan merkezi hükümet üzerinde de baskı kurmaya çalıştı. Mevcut hükümetin zayıflığından sonuna kadar faydalanmaya çalışıyor ama bence başarılı olamayacak. Çünkü hali hazırda Sudan’daki iktidar zayıf olsa bile Sudan halk çok bilinçli. Geçtiğimiz Nisan ayında Kızıldeniz’deki Sudan’ın en büyük limanı Port Sudan’ın BAE hükümetine ait Dubai Limanlar Şirketin’e satılacağı haberleri çıktığında halk ayaklandı ve büyük gösteriler düzenledi.

Sudan önemli bir Afrika ülkesi. Güçlü bir Afrika için güçlü bir Sudan’a kesinlikle ihtiyaç var. Bu yönde neler yapılmalı?

Sudan yüz ölçümü itibariyle Türkiye’nin iki katı büyüklüğünde ve Afrika’nın birçok açıdan en stratejik ülkesi. Sulamada büyük bir avantaj sağlayan Nil Nehri’nin ülkeyi baştanbaşa dolaşması yanında, Beyaz Nil ve Mavi Nil’in her ikisi de Sudan’dan geçerek Hartum’da birleşiyor. Ayrıca Kızıldeniz’e olan uzun sahili dolayısıyla Süveyş Kanalı, Hint Okyanusu ve Basra Körfezi’ne giden yolda kritik bir konuma sahip. Afrika’da denize kıyısı olmayan Etiyopya, Çad, Uganda, Güney Sudan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerin kıta dışına açılmalarında Sudan limanları çıkış kapısı hükmünde.

Bu röportajın tamamı Gerçek Hayat dergisinin 8 Haziran tarihli sayısında yayınlanmıştır. 

Share.

Yazar Hakkında

Yoruma Kapalı