2018 yılında Birleşmiş Milletlerin Mali’de oluşturduğu bir uluslararası soruşturma komisyonunun çıkardığı raporda Mali Silahlı Kuvvetleri’nin savaş suçu işlediğine dair haberler Fransız medyasında geniş yer buldu. Ülkedeki diğer silahlı grupların insanlığa karşı suç işlediğine bu çalışmada yer verilse de bilhassa devletin ordusu suç işleyenler sıralamasında ilk sıraya konulmuştur. Lena Sundh (İsveç), Simon Munzu (Kamerun) ve Vinod Boolell (Moritus) isimli üç raportörden oluşan bu komisyonun BM Genel Sekreterine verdikleri bu metnin en çok dikkat çeken tarafı Mali’nin meşru müdafaasını yapan silahlı kuvvetlerinin hangi suçları işlediği konusu herkesin görebileceği sebepleri ile neden ortaya konmamıştır? Fransız medyası buna nasıl erişim sağlamada ayrıcalık gördü? Dahası hala rapor kamuya açık değil ve gizli tutuluyor? Mali’deki otorite bu olaya karşı suskunluğu neden korumakta? Bugünlerde Mali silahlı kuvvetlerine karşı medya tarafından aleyhte bir propaganda yaşanıyor.
Gayri Resmi Savaş Suçları
140 ayrı suç unsuru içeren vaka olduğunu belirten raporda bunların büyük kısmı Arap, Tuareg ve Fulani de denen Pöl topluluklarına yönelik denmektedir. Özellik 2012-2013 Mali silahlı kuvvetlerin Arap (on altı vaiz) ve Tuareg (üç Tuareg jandarma) topluluklarına karışı suç işlediği belirlendi. 2015 yılında da Fulani topluluğuna karşı Mali silahlı kuvvetleri tarafından farklı suçlar işlendiğine yer verilmiş. Bu iddialar tenkide açıktır. Ayrıca bu dönemdeki çatışmalar, silahlandırılmış farklı silahlı gruplar yahut milisler arasındaydı. Silahlı grupların nasıl silahlandırıldığı ve silahların nasıl edindiğinden nedense rapor edilmemiş. 2012-2013 arasında yaşanan suçlar ki bunlar aslında Mali silahlı kuvvetlerine karşı değişik amaçlarla silahlandırılmış kimseler tarafından yapıldılar. Özellikle raporda suça maruz kaldığı iddia edilen Tuareg topluluğu ve diğer silahlı gruplar tarafından 2012 yılında 85 Malili askerin öldürüldüğü herkesçe bilinmektedir. Bu süreç içerisinde Mali silahlı kuvvetlerine ait birçok garnizonda (Ménaka, Tessalit gibi yerleşim yerlerinde …) Tuareg’ler tarafından saldırılar yapılmıştı. Bu dönemde Cumhurbaşkanı tarafından orduya çatışma çıkmaması için geri çekilme emiri (Tuareg topluluğu Maliler olduğu düşüncesiyle) verildiği kaydedilmişti.[1] O dönemde Cumhurbaşkanı, sanki bu suçlamalar öngörmüştü. Komisyonun 2012 yılındaki 85 Malili askerin katledilmesi olayla ilgili rapor yazıp dava açması gerekirken Mali silahı kuvvetlerinin sulanmasına anlam verilemiyor. Oysaki bunlar kurgulamalar olup Mali silahlı kuvvetlerinin savaş suçu işlediğiyle ilgili doğru bir kanıtı bulunmamaktadır.
Fransız Barkan Operasyonunun Lehine Yürütülen Medya Savaşı
2014 yılında “Opération Serval” adlı askeri operasyonun yerini “Barkan Operasyonu” adlı başka birisinin başlamasıyla bölgedeki farklı ülkelerin kendi ordularının (Mali, Burkina Faso…) faaliyetleri bu operasyonun tarafları koordine etmektedir. Yani yerli orduların askeri operasyonları, Fransız askerleri kontrolü ile sınırlandırıldı. 2014 yılından bu yana Mali’de yapılan askeri operasyonlar Barkan öncülüğünde gerçekleştirilmektedir. İstihbarat ve denetim çalışmaların hepsini de üstlendi.
Raporda 2017 yılında yapılan suçlara da yer verildi. Mali ve Burkina Faso sınırındaki köylerde Barkan Operasyonuna katılan askerlerin yaptıkları faaliyetler bu iki devlet ordusunca yapılan bir operasyon gibi savaş suçunun parçası gösterildiler. Özellikle Mali ordusu tarafından Fulani topluluğundan birçok kişi tutuklanarak kamplara götürüp işkence edildiği de iddia ediliyor. Fransa- Burkina Faso- Mali üçlüsünün bir operasyonunda üstelik de Fransız askerlerinin önderliğinde yürütülen bu operasyonda sadece Mali silahlı kuvvetleri neden ve hangi kaynağa dayandırılarak suçlanıyor?
“2014 yılından itibaren Fransız askerleri Mali silahlı kuvvetlerin faaliyetlerini kontrol etmekle kalmıyor bazı şehirlere girmesine de izin vermiyor (Kidal). Peki neden ve nasıl Fransızların Barkan operasyonundaki askerler raporda suçlanmıyor, üstelik de savaş suçu işlendiği iddia edilen operasyonu düzenleyen olarak? Ya da Fransız medyası, Fransız askerlerini mi koruyor? Rapor BM’nin Genel Sekreterinden sonra sadece Fransız medyasına verildi.[2] Bununla ilgili ayrıcalık gören Fransız medyası, ilk olarak rapor hakkında açıklama yapan taraf oldu ve Mali silahlı kuvvetlerine karşı suçlamaları öne sürdü. Fransız askerlerinden operasyonun koordinatörleri olarak bahsetmeyen Fransız AFP kuruluşu bunları temize çıkarmak istediğini yayınlarında da gösterdi. Aynı zamanda da sadece Fransız Barkan Operasyonu propagandası yapılırken Mali silahlı kuvvetleri rencide ediliyor.
Mali’nin Bu İthamlara Karşı Sessizliği
Mali’de bu durumla ilgili henüz bir tepki gösterilmemesinin şaşırtıcı bir gelişme olduğu düşünülüyor. 2014 yılında faaliyete geçirilen Barkan operasyonu Mali silahlı kuvvetlerine gerekli destek ve eğitim de vermekteydi. Eğer altı yılda Mali ordusu bu ilerleme göstermediyse bu sadece bu ordunun başarısızlığı değil aynı zamanda Barkan operasyonun başarısızlığıdır. Bu uzun sürede Mali silahlı kuvvetlerinin imajını zedeleyerek yabancı güçlerin propagandasının yapıldığı ithamları var.
Neden Mali silahlı kuvvetlerin imajını iyileştirmek için harekete geçmiyor, özellikle askeri bürokrasinin meydana gelen savaş suçu ithamlarına cevap verilmedi? Askeri bürokrasi ne kadar olaya karşı sessiz kalırsa Fransız medyasının suçlamaları o kadar meşruluk kazanır. Son günlerde Mali silahlı kuvvetlerine karşı kullanılan yakışıksız ifadelere yönelik cezalar olacağı ile ilgili de bir yasa çıkarıldı. Acaba Mali silahlı kuvvetlerine karşı Fransız medya organlarının bu savaş suçu suçlamalarına yönelik tepki gelecek mi? Çıkarılan yeni yasa kapsamında Fransız medyasının faaliyetlerini etkileyecek mi? Ya da Fransız medyasının Mali’ye yönelik bu asıl suçlamalar mevcut otoritenin işine yaramakta mıdır? Her hâlükârda Mali’de mevcut otoritesinin bu olaya karşı tepkisi gerek Mali silahlı kuvvetler açısından gerekse de Fransız medyasının suçlamalarının meşrulaştırılması önlemek açısından önemlidir.
Barış Misyon Gücünün Süresi
Mali silahlı kuvvetlerine karşı iddia edilen bu savaş suçu ithamlar bahane edilerek BM’nin barış gücü ve Fransız askerlerle diğer yabancı güçlerin misyonlarının sürdürmesine yol açacaktır. Özellikle barış güç süreleri uzatılırsa Fransa’nın işine yarayacaktır. Sonuç Mali için Fransa’nın Sahil bölgesi stratejisi açısından önemli bir konumdadır ve bu yönde ülke genelinde Fransız askeri üsleri ve özel harekât operasyonları bulunmaktadır. Fransız medyası, Fransa’nın Mali’de askeri olarak varlığının sürdürülmesine yönelik propaganda yapmaktadır. Mali’ye gayri resmi şekilde askeri nüfuz altında ve bu askeri varlığının 2014 yılından beri meşru kılacak çabalar gösterilmektedir. Medya en önemli araçlardan biridir. Fransa Mali’ye askeri olarak geldiğinde ülke genelinde sadece Mali silahlı kuvvetleri temsil ediliyordu, ama bugün birçok bölge Fransız askerleri tarafından kontrol edilmektedir. Artı Avrupa Birliği lobisiyle faaliyet yürütülerek askeri varlığını da meşrulaştırmak için her fırsatı değerlendirmektedir.
Dipnotlar
Le Monde avec AFP, l’armée malienne accusée de “crime de guerre” par un commission de l’ONU, https://www.lemonde.fr/afrique/article/2020/12/22/l-armee-malienne-accusee-de-crimes-de-guerre-par-une-commission-de-l-onu_6064226_3212.html, 29.12.2020.
Tanguy Berthemet, Des Touaregs exécutent des soldats maliens, https://www.lefigaro.fr/international/2012/02/14/01003-20120214ARTFIG00401-des-touaregs-executent-des-soldats-maliens.php, 29.12.2020.
[1] Tanguy Berthemet, Des Touaregs exécutent des soldats maliens, https://www.lefigaro.fr/international/2012/02/14/01003-20120214ARTFIG00401-des-touaregs-executent-des-soldats-maliens.php, 29.12.2020.
[2] Le Monde avec AFP, l’armée malienne accusée de “crime de guerre” par un commission de l’ONU, https://www.lemonde.fr/afrique/article/2020/12/22/l-armee-malienne-accusee-de-crimes-de-guerre-par-une-commission-de-l-onu_6064226_3212.html, 29.12.2020.