Somali’de Sömürgecilere Karşı Direnişin Sembolleri

0

GİRİŞ

XIX. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı devletinin zayıflaması ile Afrika’da bulunan Müslümanlar Avrupalı sömürgecilerin işgali altına girmişleridir. Kuzey Somali İngilizlerin işgali altına girerken, Güney Somali de İtalya’nın işgali altına düşmüştür. Cibuti de Fransa’nın hâkimiyetine girmiştir. Aynı şekilde Etiyopya Avrupalı devletlerin desteğiyle Batı Somali bölgelerini işgal etmiştir. Somali halkı, sömürgecilere boyun eğmeyerek onlara karşı ciddi bir direniş göstermişlerdir. Emperyalistlere karşı bu direnişler Somali din âlimlerinin liderliğinde başlamış ve devam etmiştir. Kuzey Somali’de Şeyh Mohamed Abdullah Hassan 1895-1920’ye kadar İngiltere ve Etiyopya’ya karşı mücadeleye devam ederken, Güney Somali’de de Şeyh Hassan Barsane ve Şeyh Ahmed liderliğinde Somaliler İtalyanlara karşı mücadele ettiler.

1.      Şeyh Mohamed Abdullah Hassan ve Direnişi

a. Şeyh Mohamed Hayatı ve Berbera’da Başladığı İlk Faaliyetleri

Mohamed Abdullah Hassan, 1856’da Buhoodle şehrinin yakınlarında yer alan bir köyde dünyaya geldi.[1] Babası Kur’ân-ı Kerim öğreticisi olduğu için ona erken yaşta yüce kitabı ezberletmiştir. Gençlik döneminde ise bölgedeki din âlimlerinden Arapça, edebiyat ve dini ilimleri tahsil etmiştir. Ardından dini bilgisini artırmak için Doğu Afrika’daki en büyük İslâm merkezlerinden biri olan Harar ve Mogadişu’yu ziyaret ederek dini ilimleri okumaya devam etmiştir.[2] Ayrıca, Sudan ve Nairobi gibi Afrika’da farklı ülkelere seyahatlerde bulunmuştur.

Mohamed Abdullah Hassan, birkaç arkadaşı ile birlikte 1892’de hac ibadetini yerine getirmek için Mekke’yi ziyaret etmiştir.[3] Hac ibadetini eda edikten sonra Mekke’de kalmaya karar vererek oradaki âlimlerden fıkıh, hadis ve tefsir gibi ilimleri almıştır. Mekke’de kaldığı süreçte Sudan’dan gelen ve Salihiye tarikatının kurucusu olan Mohamed bin Salah ile tanışmıştır. Onun sohbetlerine bir müddet iştirak ettikten sonra Salihiye tarikatına katılmaya karar vermiştir.[4] Mekke’ye gelirken Kadiriye tarikatına mensup olan Mohamed Abdullah, yeni tanıştığı tarikatını beğenerek hocası ile bir süre vakit geçirdi. Ayrıca, Hicaz’da kaldığı süreçte Filistin gibi diğer Arap bölgelerini de gezdiği rivayet edilmektedir. Hocası Mohamed bin Salah’tan izin alarak Salihiye tarikatını Somali’de yaymak için Mekke’den ayrılmıştır.

Bu dönemlerde, Müslümanların koruyucusu olan Osmanlı Devleti’nin zayıf duruma düşmesiyle İslâm dünyasının birçok bölgesi Avrupalı sömürgecilerin hâkimiyeti altına girmiş bulunuyordu. İngilizler, Kuzey Somali’de koloni faaliyetleri yürütürken, Güney Somali İtalya işgali altında idi. Aynı şekilde Somali’nin batı bölgelerinde ve binlerce yıl İslâm ilim merkezi olan Harar, Avrupalı devletlerin desteği ile Hristiyan Habeş Krallığı’nın hâkimiyetine girmişti. Sömürgeci devletler Mogadişu, Zeyla ve Berbera olmak üzere tüm ülkedeki limanları kontrol ediyorlardı. Böyle bir dönemde 1895’te Mekke’den Somali’ye dönmek üzere Berber Limanı’na inen Şeyh Mohamed Abdullah bölgedeki İngiliz memurlarının ondan vergi istemesiyle karşılaştı.[5] Kendi topraklarında vergi talep edilmesine sinirlenen Mohamed Abdullah yabancı memura “Sen buraya gelirken vergiyi kime verdin?” diye tepki gösterince, daha önce böyle bir soruya muhatap olmayan İngiliz memuru ona ‘‘Benimle nasıl böyle konuşursun?’’ diyerek onu zincirlemek istediyse de tartışmalarda yerli tercüman, İngiliz memura ‘‘Bu meczup bir hoca’’ diyerek onu bırakmaya ikna etmiştir.[6]

Şeyh Mohamed Somali’ye döndüğü bu zor dönemde, Avrupalı kiliseler ülkede misyonerlik faaliyetleri yürütüyordu. İngilizler, fakir ve yetim çocukları alarak Berbera’da kurdukları misyoner okullarında okutarak dinlerini değiştirme gayreti gösteriyordu. Aynı zamanda Fransa Katolik misyonerleri, Berbera’da 1891’den beri bulunuyordu. Belçikalı Baba Cypraina’nin liderlik ettiği bu misyonerler tüm bölgede okullar açarak Somali çocuklarını Hristiyan yapmaya çalışıyordu.[7] Şeyh Mohamed, bir gün Misyonerlerin okullarında okuyan bir çocukla karşılaşmış ve ona ismini sormuş. Çocuk, “benim adım John” diyerek cevap vermiş.[8] Bunu esefle karşılayan Şeyh Mohamed, Somali çocuklarının İslâm kimliklerini kaybettiklerini fark etmiştir. İngilizlerin Müslümanlar üzerinde yürüttükleri din değiştirme faaliyetlerinin devam etmemesi gerektiğini anlayan Şeyh, İngilizlerin zulüm ve faaliyetlerini gördükten sonra, Somalili gençleri onlardan kurtarabilmek için çalışmalara başlamıştır. İlk çalışmaları camilerde insanlara sohbet vermek olmuştur. İslâm dinini terk etmemeleri için gençlere sürekli vaazlar verirken aynı zamanda Berbera’da Salihiye tarikatını yayma faaliyetlerini sürdürüyordu.[9] Şehirdeki halkın gönüllerini kazanan Şeyh Mohamed, büyük bir cemaat toplamıştır. Fakat Somali’de uzun bir zaman bulunan Kadiriye tarikatına mensup âlimler, onun getirdiği Salihiye tarikatının büyümesini istemeyerek ona karşı çıkmaya başlamış, getirdiği yeni tarikatın da asılsız olup İslâm’da yeri olmadığını iddia etmişlerdir. Şeyh Mohamed ile diğer âlimler arasında yaşanan tartışmalar büyüyünce 1897’de bölgedeki tüm âlimlerin iştirakiyle onun yeni getirdiği tarikatın İslâm’daki konumu hakkında görüşülmek üzere büyük bir kongre düzenlenmiştir. Kongreye, Şeyh Mohamed’in eski hocası Şeyh Abdille Arusi ve Şeyh Maddar gibi büyük âlimler de katılmıştır.[10] Toplantıda Salihiye tarikatının İslâm’daki yeri ve doğruluğu ele alınmıştır. O, bir yandan tüm soruları yanıtlarken, diğer yandan ülkenin içerisinde bulunduğu vaziyete dikkat çekerek halkı ve vatanı kurtarmanın en başta âlimlerin sorumluluğu olduğunu beyan etmiştir. Şeyh Mohamed’in derdi bölgedeki Kadiriye veya herhangi bir tarikat ile tartışmak değildi, onun en büyük hedefi, İngilizlerin ülkesinde yürüttükleri koloni faaliyetlerini durduracak yeni nesilleri yetiştirmekti.

İngiliz komutanı bir gün Berbera Camisi’nde ezan okuyan hocayı kendisini rahatsız ettiği bahanesiyle öldürmüştür.[11] Bunu hazmedemeyen Şeyh Mohamed, caminin önünde insanlara hitap ederek, İngiliz komutanının yaptığı bu çirkin ve insanlık dışı fiili eleştirmiştir. Ayrıca halka ülkemizi, dinimizi, insanlarımızı ve onurumuzu işgalcilere karşı savunmamız gerektiğini belirtmiştir. Orada bulunan bir casus hemen işgalcilere haber verince İngiliz valisi Şeyh’i sorguya çekmiş ve ona şehirden izinsiz çıkmama yasağı getirmiştir.

Şeyh Mohamed sonunda, İngilizlerin baskı ve tehditlerinden kurtulmak için Berbera’dan ayrılarak Kuryaveyn denilen bir köye taşınmış, yeni merkezini orada yapmıştır. Kuryaveyn’de bir mukaddem kurarak kendi öğrencilerine ve tüm insanlara dini öğretmeye başlamıştır.[12] Onun talebeleri Somali’nin farklı bölgelerinden ilim tahsil etmek için bir araya gelen öğrencilerdi. Aynı zamanda köylerdeki insanları uyandırmak için İngilizlerin misyonerlik faaliyetlerini anlatıyordu. Şeyh Mohamed ve talebeleri güçlendikten sonra ülkeyi sömürgecilerden kurtarmak için bütün emperyalist güçlere karşı kurtuluş hareketlerini başlattılar. Yeni hareketin ilk faaliyeti tüm bölgelerde dolaşarak aralarında husumet bulunan bazı kabileler arasında barışı sağlamak oldu.

b. Sömürgeciler ile Girdiği Savaşları

Şeyh Mohamed Abdullah Hassan’ın, yukarıda belirtildiği gibi ilk davet ve hareketi Berbera’da başlamıştır. Ancak İngilizlerinin tehdidi ve baskıları yüzünden şehirden çıkmak zorunda kalmış ve Kuryaveyn denilen bir köyde davetine devam etmiştir. Bir müddet köylerde ve kabileler arasında davetini yaydıktan sonra asıl hedefi olan Somali’ye bağımsızlığını kazandırmak için harekete geçmiştir. İlk önce kendi öğrencilerinden ve kabilelerden topladığı askerler ile mücadeleyi başlattı. Daha sonra, Bur’o şehrini ve çevresindeki köyleri kendi kontrolü altına alarak kabilelerle anlaşma yaptı. 1898’de Bur’o’da büyük bir kongre düzenleyerek, Somali’de sömürgecilik ve misyonerlik faaliyetleri yapan İngilizler, İtalyanlar ve yerel Etiyopyalılara karşı cihat ilan etti.[13] Bu yeni kurtuluş hareketi ile bağımsız ve özgür Somali’yi geri getirene kadar savaşabileceklerini ispatlamış oldular. Bu ilandan sonra, 1920’ye kadar emperyalist güçlere karşı şiddetli mahalli direnişler başladı. Hareket, 1899’da Bur’o ve yakın köylerden taşınarak su ve diğer ihtiyaçlarını temin edebildikleri yer olan Buhodle’de ikamet etmiştir.[14]

1899’da, İngilizlere çalışan bir Somalili asker, İngilizlerden kaçarak tüfeğini direniş hareketine satmıştır. Bir müddet sonra Berbera’ya dönen o kişi İngilizlere yakalandıktan sonra tüfeğinin Şeyh Mohamed ve askerleri tarafından çalındığını iddia etti. Bunun üzerine İngilizler hemen hareketin lideri Şeyh Mohamed’e bir mektup göndererek tüfeği geri göndermesini talep etmişlerdir. O da, İngilizlere hiç kimseden silah çalmadığını belirtip, Somali halkını savunacağını ve pişman olmadan Somali’den ayrılmaları gerektiği bildirmiştir.[15] Daha önce, onun bölgedeki faaliyetlerinden rahatsız olan sömürgeciler bu olaydan sonra daha çok endişeye kapıldılar. Sadece Berbera ve Zeyla gibi sahil şehirlerini kontrol eden İngilizler korkmaya başlayarak, Şeyh Mohamed’in bölgedeki her faaliyetini Londra’ya bildirmeye başladılar. Şeyh’in kurduğu bu yeni hareket, insanların sevgisini kazanarak kısa bir sürede büyümüştür. O kısa sürede direniş hareketini temsil eden şura, komutanlar ve beş binden fazla askerden oluşan bir orduyu kurmuştur.[16] Şeyh Mohamed’in güçleri, batılı sömürgeciler gibi modern silah kullanamadıkları için savaşlarda taktik kullanarak daha çok gerilla savaşı yapmayı tercih etmişlerdir. Hareketin başarısı 1900 yılında 6 bin asker ile Etiyopya’nın hâkimiyeti altındaki Jigjiga şehrini fethetmek oldu.[17] Şehri Etiyopya’dan alan Şeyh Mohamed, bir süre sonra stratejik hareket ederek şehri terk etti. Jigjiga saldırısı Etiyopya Krallığı’nı büyük bir korku ve panik içine düşürdü. Aynı şekilde, ortaya çıkan bu yeni hareketin gücünü gördükten sonra diğer sömürgeci devletlerin de endişeleri artmaya başladı.

Etiyopya Kralı Menelik, yeni direniş hareketini ortadan kaldırmak için İngilizlere bir anlaşma teklif etmiştir. Londra, Etiyopya’nın teklifini olumlu değerlendirerek bölgedeki en büyük tehdit olarak gördüğü harekete son vermek için hazırlıkları hızlandırmıştır. İngiltere, ona karşı ilk operasyonu 1901’de General Eric Sywayne komutanlığında İngiliz, Afrikalı ve Hindistanlı askerler ile başlatmıştır. Ayrıca Etiyopya da onlarla beraber hareket ediyordu.[18] Sömürgeciler, Somali’de ilk defa onlara karşı direniş hareketi başlatan Şeyh Mohamed’den yana çok endişeliydiler. İngiliz Kraliyeti bölgedeki en önemli şehir olan Berbera’yı kaybetmemek için Hindistan ve Afrika’dan ordu sevk etmiştir. Çünkü Aden ve Hindistan’daki askerlerin gıda ve yemekleri Berbera’dan temin ediliyordu. Somalili halk, hayvancılıkla uğraştığı için Berbera’dan hayvanları Aden ve Hindistan’a kadar ihraç etmekteydi. Bu yüzden Somali’deki kolonisi için endişelenen İngilizler, direniş gösteren bu yeni harekete hızlı bir şekilde son vermek istiyordu.

1901-1904 tarihleri arasında İngilizler ile Şeyh Mohamed dört kez savaşla karşı karşıya gelmişti.[19] Gerilla savaşı ile birçok defa mağlup olan işgalci güçler, bu savaşların çoğusunu kaybetmiştir. 1901’de Afbakeyle, 1901’de Beerdhig Muharebesi, 1903’te Gumburo Muharebesi ve 1904’ta Jidbaale Savaşı iki taraf arasında vuku bulan en büyük savaşlardandır.[20] Direniş hareketine karşı İngilizlerin arasında Hindistanlı, Afrika kökenli ve yerel Somalililer de kullanılıyordu.[21] Ocak 1901’den beri savaş hazırlıkları yapan İngilizler, Somalililere karşı ilk savaşı 1901’da Losanod yakınında Afbakeyle denilen bir yerde gerçekleştirmiştir. General Sweyne komutanlığındaki askerler direniş hareketine son vermek için yola koyuldular. Sweyne’nin askerleri Afbakeyle’de karargâhını kurup yerleştiler. Bu bölgelerde güçlü olan Şeyh Mohamed ve askerleri 3 Haziran 1901’de İngilizlerin güzergâhına baskı düzenlemiş, saatlerce devam eden şiddetli savaşta, İngiliz askerleri dayanamayıp güzergâhtan kaçarak mağlup olmuşlardır.[22] İki tarafta da ölü ve yaralılar olsa da İngilizler daha çok kayıplar vermiş ve Sweyne komutasındaki askerler ilk yenilgisine uğramıştır. Şeyh Mohamed ve askerlerinin, İngilizlere karşı yaptığı ilk savaş zaferle sonuçlanmış ve çok sayıda tüfek ve diğer mühimmatlar elde edilmiştir.

Şeyh Mohamed’in gücünü fark eden İngilizler, tekrar güçlü bir ordu hazırlayıp Temmuz 1901’de onları ortadan kaldırmak için hareketin merkezi olan Fardhiddin’e saldırma kararı aldılar. Fakat düşmanın geleceğini haber alan Şeyh Mohamed, güzergâhı boşaltıp onların gelişini bekledi. İngiliz ordusu hareketin merkezine girer girmez dört taraftan saldırı emrini verdi. Kimin baskınına uğradıklarını dahi anlamaya fırsat kalmadan düşman güçler yenilgiye uğratıldı.[23] Somali hareketi ikinci kez ganimet olarak sayısız silah ve mühimmat elde etti. Somalililer, sömürgecilere karşı savaşırken kullandıkları silahların çoğunu Etiyopya ve İngilizlerden ganimet olarak almışlardır. Birkaç kere yenilgiye uğrayan düşman kuvvetleri, Ocak 1903’te Etiyopya ve İtalya ile anlaşma yaparak Somalililere karşı birleştiler. Etiyopya batıdan ordu gönderirken İngilizler de İtalya sömürgesi altında olan Hoybo ve Berbera’dan ordu sevk etti.[24] 1903 Nisan ayında İngilizler ve Şeyh Mohamed’in arasında çıkan en büyük üçüncü savaş ise Galkayo yanında olan Gumburu’da gerçekleşmiştir.[25] Mağlup durumuna düşen düşmanlar sadece Gumburu Muharebesi’nde üç yüzden fazla asker kaybetmişlerdir.[26] Sömürgecilere karşı büyük bir direniş sergileyen Somalililer 1904’e kadar hiçbir koloni güç tarafından yenilmemiştir. İngilizlere galip gelmeleri de onlara büyük bir özgüven kazandırmıştır.

İngilizler, birkaç kere Şeyh Mohamed’in hareketi karşısında başarısız olunca Somali’deki komutanını değiştirerek Charles Egerton adlı yeni bir komutan atamıştır. Egerton, ordu güzergâhını Jidbaale denilen bir yerde kurmuş ve bölgedeki faaliyetleri hızlandırmıştır. Son dönemlerde, düşmanları ile girdiği tüm savaşları kazandığı için büyük bir özgüven içinde olan Somalililer, Jidbaale’ye yeni yerleşen orduyu ortadan kaldırmak için 9 Ocak 1904’te sabahın erken saatlerinde büyük bir saldırı düzenlemişlerdir. Yeni bir taktikle onları bekleyen İngiliz askerleri Somalilileri ilk defa yenilgiye uğratmış ve bu savaşta hareketin yedi bin askeri şehit olmuştur.[27] Direniş hareketi, bu mağlubiyet sonrasında büyük bir hayal kırıklığına uğramış ve zayıf duruma düşmüştür. Somali direniş hareketi bu mağlubiyetten sonra askerleri ve tüm aileleriyle birlikte Somali’nin kuzeydoğusunda bulunan Hint Okyanusu sahillerine taşınmıştır.

İtalyanların himayesi altında olan sahil bölgelerine yerleştikten sonra Şeyh Mohamed, İtalya tarafından mektuplar almıştır. Bu mektuplarda İtalyanlar onunla barış anlaşması imzalamak istediklerini belirtmişlerdir. O ve Aden’deki İtalya konsolosu birbirlerine karşılıklı gönderdikleri mektuplar sonucunda nihayet bir anlaşma yapmaya karar verdiler. İtalya’nın Aden konsolosu anlaşmada aynı zamanda İngiltere ve Etiyopya’yı da temsil ediyordu. Mart 1905’te Şeyh Mohamed ve İtalya arasında İlig Barış Anlaşması imzalanmıştır. Aynı yıl 24 Mart’ta ise anlaşmanın bir parçası Berbera’da İngilizler ve hareket temsilcileri arasında imzalandı.[28] Aynı zamanda anlaşma gereği hareket, Eyl’den Nugal’a kadar kendi idaresi altına bırakılmıştır. Onun sömürgecilerle barış anlaşması imzalamasının en büyük nedeni ise Jidbaale Savaşı’ndaki yenilgiden sonra yeniden toparlanmak için belli bir zamana ihtiyaç olmasıydı. Şeyh Mohamed, İtalya kolonisi olan Majertenya bölgesine yerleştiği için İngilizlerin yeni siyaseti onu sahil bölgelerde tutmaktı. Fakat hiçbir şey onların düşündüğü gibi olmadı. Hareket birkaç yılını Eyl’de geçirdikten sonra 1909 yılında sahilden taşınarak iç bölgelerde bulunan Taleh’e yerleşti ve orada güzel bir saray yaparak hareketini yeniden güçlendirmeye başladı.[29]

1909’da, hareketin eski dış ilişkileri sorumlusu olan Abdullahi Shariri, Şeyh Mohamed’in eski hocası ve Salihiye tarikatının kurucusu Mohamed bin Salah tarafından geldiği iddia edilen bir mektup, hareket içinde büyük bir kriz yaratmıştır. Shariri’nin getirdiği mektupta Mohamed bin Salah, Şeyh Mohamed Abdullah Hassan’ın, Salihiye tarikatını ve İslâm’ı kullanarak, dine aykırı şeyler yaptığı için tarikatı temsil etmediğini haber veriyordu.[30] Abdullahi Shariri hareketten çıktıktan sonra, İngiliz ve İtalyanlarla işbirliği yaparak, Şeyh Mohamed’i bitirmek maksadı ile yalan bir mektup uydurduklarına dair rivayetler de vardır. Onun yaptığı bu propaganda yüzünden hareket içinde çatışma ve kargaşa çıkmıştır. Hareketin yanında yer alan birçok kabile, Abdullah’ın propagandasının etkisi altında kalarak bazıları hareketten ayrılma kararı alırken bazıları da Şeyh Mohamed’e karşı çatışmaya girmişlerdir.[31] Hareket, kısa bir süre iç çatışma ve karmaşıklıklardan etkilense de onlara galip gelerek gücünü toparlamayı başarmıştır.

İngilizler, yeni savaşlara girmeye müsait olmadıkları için, onunla yeni bir barış anlaşması imzalamak için General Reginald Wingate ve Rudolf Stalin’i gönderdiler. Direniş hareketinin karmaşadan yeni çıkmasını fırsat olarak değerlendiren İngilizler “Ya bizimle barış anlaşması imzalayacaksınız ya da sizi savaşla bitireceğiz” demiştir. Fakat Şeyh, onların istedikleri bu anlaşmayı reddetmiştir. Onunla anlaşma sağlayamadıkları için İngilizler, tüm iç bölgelerden çekilip sadece Kuzey Somali sahillerindeki şehirlerde kalmak zorunda kalmışlardır.[32]

Şeyh Mohamed, 1910-1914 yıllarında güçlenerek Somali’nin güneyinde Beledeyne ve Şabele bölgesine kadar ulaşarak tüm Somali iç bölgelerini kendi hâkimiyetine almıştır.[33] İngilizler, 1912’de Berbera’nın ticaretinde önemli olan bazı iç bölgeleri kendi kontrolü altına almak için büyük bir ordu hazırladılar. Richard Cofield’nin komutanındaki ordu ve Şeyh Mohamed’in askerleri 9Ağustos 1913’te Bur’o yanında olan bir yerde karşılaştılar. İngilizler ve Somali direniş hareketi arasında çok şiddetli bir savaş yaşandı. Bu savaş sonucunda düşman orduları yenilgiye uğramış ve İngiliz askerlerinin komutanı Richard Cofield’in da dâhil olduğu sayısız İngiliz askerleri öldürülmüştür.[34]

1913’te Etiyopya Kralı Menelik öldükten sonra yerine geçen Liju Su, ailesinin aslen Müslüman olduğunu öğrendiğinde o da İslâm’a girmiştir. Yeni kral ülkenin başkentini Addis Ababa’dan Harar’a taşıyarak Müslümanlarla arasındaki ilişkilerini güçlendirmiş ve Şeyh Mohamed ile iyi ilişkiler kurmuştur. Ayrıca Osmanlı Devleti, 1895-1920’ye kadar Avrupalı sömürgecilere karşı direnen Şeyh Mohamed ve liderlik ettiği Somalililere destekler vermiştir. Osmanlı Devleti’nin gönderdiği Mehmet Ali Paşa, Somalililere destek olmak için 1916’da Taleh’e gelmiş ve 1916’dan 1920’ye kadar Taleh’te bulunmuştur.[35]

İngiltere, Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra, Şeyh Mohamed hareketini ortadan kaldırmak için Londra’da yeniden konuyu ele aldı. Uzun süren bir toplantının ardından, Somali direnişçi hareketine son vermek için havadan, denizden ve karadan 1920’de büyük bir saldırı planı yaptı.[36] İngilizler, Şeyh Mohamed’i yirmi yıla aşkın süren savaşlarda yenemedikleri için savaş uçakları vasıtasıyla hava saldırıları yapmaya mecbur kaldı. Bunun üzerine İngiliz Devleti 1920’de Berbera’da savaşta kullanılacak uçaklar için üç havalimanı yaptırıp operasyona katılacak 20 savaş uçağı hazırlattı.[37] Düşmanlar, 1920’de hareketin merkezi olan Taleh’e büyük bir saldırı yaparak havadan bombalamaya başladı. Daha önce uçak tecrübesine sahip olmayan Somalililer panik içine girdiler. Kara ve havadan Talih’e saldıran İngilizler Somali direniş hareketine 1920’de son verdi.[38] Yenilgiden kısa süre sonra Şeyh Mohamed 21 Aralık 1920’de İmi kasabasında hastalanıp vefat etmiştir.[39] Somalililer, Avrupalı sömürgecilere karşı istiklal mücadelelerine ondan sonra Kuzey ve Güney Somali’de devam etmiştir.

2. Bimal Hareketi

Somali’de, sömürgeci güçlere karşı direniş hareketleri en çok din âlimleri liderliğinde yapılmıştır. Kuzeyde Şeyh Mohamed Abdulle Hassan İngilizlere karşı savaşırken Güney Somali’de Şeyh Hassan Barsane, Şeyh Abdi Nur Abikar ve Şeyh Aveys gibi âlimler İtalyanlara karşı direniş göstermişlerdir. İngiltere ve İtalya’nın baskıları ile Zanzibar (Zengibar) Sultanlığı, Güney Somali sahillerini İtalyanlara vermiştir. Somalililer ise İtalyanların ilk geldiği yıllardan itibaren kendi bağımsızlığını korumak için direniş hareketleri kurmuşlardır. Bimal Hareketi, Güney Somali bölgelerinde İtalyanlara karşı savaşan en büyük hareket idi. Bu kurtuluş hareketi, 1893’te İtalyanların ülkeye ilk girişinin hemen ardından onlara karşı örgütlenmeye başlayıp insanları kendi tarafına çekmeyi başardı. İtalyanlar, Ekim 1893’te Merke şehrini işgal etmek için ilk geldiklerinde İtalya komutan Maurizio Talamone yerli halk tarafından bıçaklanarak öldürülmüştür. Böylelikle halkın onlara karşı sergilediği net tavrı görmüş oldular. Bu olay sonucunda İtalyanlar şehrin bütün önde gelenlerini tutuklayıp Eritre’ye sürgün etmiştir. Ayrıca bununla kalmayarak Merke ve yanındaki köyleri bombalamışlardır.[40] Bunun ardından Bimal Hareketi, İtalyanların işgal ettiği Merke şehrini muhasara ederek diğer bölgelerle arasındaki iletişimi kesmiş, bu sebeple sömürgeciler sadece deniz yolunu kullanmak zorunda kalmıştır.

İtalyanların Somali sorumlusu Vincenzo Filonardi, Somali direnişçilerine karşı başarısız olması Somali’den çekilerek istifa etmesine neden oldu ve yerine Antonio Cecchi geçti.[41] Bimal hareketi, 1895’den sonra İtalya sömürgesine karşı faaliyetlerini arttırmış ve düşmanın Mogadişu’dan dışarı çıkmasına izin vermemiştir. 1896’da Mogadişu’dan dışarı çıkan İtalyanlar, Lofole denilen yerde iken Bimal hareketi tarafından büyük bir saldırıya uğradı. Bu saldırıda İtalyanların Somali sorumlusu ve Benadir Şirketinin sahibi Antonio Cecchi’nin de dâhil olduğu 15 kişi öldürüldü.[42] Bir yıl sonra da 1897’de İtalyanların Merke sorumlusu Travis, hareket tarafından suikast ile öldürüldü. Bunun sonucunda İtalyanlar onun intikamını almak için büyük bir ordu ile köylere saldırarak Cezire, Golley ve Raas gibi köyleri ateşe verdi.[43]

1906’ya gelindiğinde Bimal Hareketi, Şeyh Abdi Abikar Gafle ve Mursal Abdi Yusuf liderliğinde güçlenerek daha kurumsal bir örgüt haline geldi.[44] Aynı zamanda bu yıllarda Kuzey Somali’de sömürgecilere karşı mücadele eden Şeyh Mohamed ile güzel ilişkiler kurdular.[45] İki hareket, milletin bağımsızlığı için savaşmak üzere birlikte hareket etmeye başladılar. 1907’de İtalya ordusu Pesenti komutanlığında Mooyale köyünde toplantı yapan kabile reislerini tutukladı. Bu olayın hemen ardından Bimal hareketi İtalyanların Danane merkezine hücum ederek güzergâhı yerle bir etti.[46]

İtalya, 1908’de Güney Somali bölgelerinde mücadele eden gruplara son vermek için Eritre’den Somali’ye Majör Antonio Di Giorgio komutasında büyük bir ordu sevk etmiştir.[47] Uzun hazırlıklar sonrasında, Güney Somali’de onlara karşı mücadele eden Somalililer Fiinloow savaşında mağlup olarak savaş son bulmuştur.[48] İtalyanlar, bütün ülkeyi ancak 1920’den sonra kendi hâkimiyetine alma şansı bulmuşlardır. Uzun süren mücadelelerde sömürgecilere karşı direniş gösteren en önemli şehirler Merke, Celib ve Addadey olmuştur.

3. Şeyh Hassan Barsane Hareketi

Şeyh Hassan Barsane sömürgecilerin işgalini kabul etmeyen büyük Somalili din adamlarından biridir. Şeyh Hassan, küçük yaşta Kur’ân-ı Kerim’i öğrendikten sonra Güney Somali’nin farklı şehirlerinde dini ilimleri tahsil etmiştir. 1880’li yıllarda hac ibadetini yerine getirmek için Mekke’ye gitmiştir. Hicaz’da bulunduğu süreçte, Sudanlı Mohamed Ahmed el-Mehdi ve Şeyh Mohamed bin Salah el-Reşid gibi İslâm dünyasının önde gelen birçok âlimleriyle tanışmıştır.[49] Şeyh Hassan, 1890’da öğrencileri ve taraftarları ile birlikte Cemâat-i Mübarek’te merkezini kurmuş[50], merkeze ve kontrol ettiği tüm bölgelere İtalyanların girmelerine izin vermemiştir.

1924’de İtalya’nın Somali valisi, Mario De Vicchi di Val Cismon, Güney Somali’deki bazı direnişçileri mağlup ettikten sonra geride kalan Şeyh Hassan gibi diğer Somalilileri de silahsızlandırmak istemiştir.[51] Fakat Şeyh Hassan İtalyanların taleplerini reddederek, kendi topraklarını savunacağını belirterek sömürge yönetimine şu cevabı vermiştir:

“Mesajını aldım ve ne istediğini anladım. Biz senin emirlerine itaat etmeyiz. İtalya Devleti’nin kendi kanunları var, bizim de kendi kanunlarımız vardır. Bizim kurallarımız, Allah ve Peygamberimizin koyduğu kurallardır. Biz kanunlarımızdan başkasını hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Eğer bizimle savaşmak için topraklarımıza gelirseniz, biz de sizinle savaşırız. Allah dedi ki; Allah’ın izniyle büyük gruplara galip gelen nice küçük gruplar vardır. Dünya bizim umurumuzda değil, dinimiz ve vatanımız uğrunda ölmeye hazırız.”[52] 

Şeyh Hassan Hareketi, İtalyanlara karşı yürüttükleri faaliyetlerini en çok Yukarı Şebile ve Hiiraan bölgelerinde göstermiştir. Somalililer, İtalyanlar gibi modern silahlara sahip olmadıkları için savaşlarda daha çok vur kaç taktiğini kullanıyorlardı. Şeyh Hassan 1924’te Hariireele yapılan savaşta İtalyanları büyük bir kayba uğratmıştır. Aynı yıl Somali direnişçileri ile İtalyanlar, Buluburte’de karşılaşmış ve düşman geri çekilmek zorunda kalmıştır. Şeyh Hassan, öğrencileri ve taraftarlarıyla birlikte Somalililerin namusunu ve dinini korumak için uzun mücadeleler vermişlerdir. Onların gücü kısıtlı olsa da, sömürgecilerden kendi topraklarını korumaktan hiçbir zaman vazgeçmediler. İtalyanların Somali Valisi De Vicchi’nin direnişçilere son vermek için yaptığı hiçbir plan işe yaramadı ve Şeyh Hassan’ın gösterdiği başarılar karşısında şaşkınlığa uğradı. İtalyanlar, Somalili direnişçilere son vermek için büyük bir ordu hazırlayıp göndermiş fakat bu ordu da ilk gün yapılan savaşta mağlup olarak meydanı terk etmiştir. Savaşın ikinci günde Beledveyn tarafından gönderilen büyük bir takviye ordusu, hareketin güzergâhını basarak Şeyh Hassan’ı yakalamıştır. Onu Mogadişu’ya getirip hapsetmişlerdir. Şeyh Hassan hapishanede İtalyanların yaptıkları işkenceler nedeniyle 1928’de hayatını kaybetmiştir.[53] Kendisi, bugün Somalililer arasında büyük bir kahraman olarak tanımlanmaktadır. Mogadişu’da Şeyh Hassan Barsane hatırasını yaşatmak için onun adını taşıyan birçok kurum bulunmaktadır.

KAYNAKÇA

CASTAGNO, Margaret, Historical Dictionary of Somalia, The Scarecrow Press, USA: 1975.

CİİSE, Aw Jamac Cumar, Taariikhdii Daraawiishta, Akadimiyada Dhaqanka, Mogadishu: 1976.

ELFASİ, M., General History Of Africa VI Africa Under Colonia Domination 1880-1935, University California Press, USA: 1985.

GESHEKTER, Charles L., ‘’Ant-Colonialism and Anti Class Formation: The Eastern Horn of Africa before 1950’’, The İnternational Journal of African Historical Studies, c. 18, S. 1, 1985, s. 17. (1-32)

GODSALL, John R., ‘‘Richard Burton’s Somali Expedition, 1854-55: İts Wider Historical Context and Planning’’, Journal of Royal Asiatic Society, c. 11, S. 2, 2001, s. 138

HAJİ MUHTAR, Mohamed, Historical Dictionary of Somalia, The Scarecrow Press, USA: 2003.

HEES, Robert L., The “Mad Mullah and Northern Somalia”, The Journal of African History, c. 5, S. 3, 1964, s. 419

http://www.baraawepost.com/understanding.htm

İBRAHİM, Abdullah Abdirizak, el-Müslimun ve el-İsti’mar’l-Avrubî li-İfrikiyâ, Alam’l-Marife, Kahire: 1989.

JAAMAC, Faarax Maxamed, Garbaduubkii Gumeeysiga, Wasaarada Hidaha iyo Tacliinta Sare, Mogadishu: 1978.

MOHAMED, İbrahim Mohamed, Taariikda Soomaaliya: Dalkii Filka Weynaa ee Punt, Mogadişu: 2002, s. 65. MUKHTAR, Mohamed Haji, Historical Dictionary of Somalia, The Scarecrow Press, USA: 2003.

LEWİS, İ. M., Modern History of Somalia: Nation & State in the Horn of Africa, Westview press, USA: 1988.

LULİNG, Virginia, The Social structure of Southern Somali Tribes, Yayımlanmamış Doktora Tezi University of London: 1971.

OMAR, Mohamed Osman, The Scramble in The Horn Of Africa: Somali History (1827-1977), Somali Publications Mogadishu: 2001.

OMAR, Mohamed Osman, Somali past and present, Somali publications PVT, Mogadishu: 2006.

OLİVER, Roland, the Cambridge history of Africa: From 1870 to 1905, c. 6, Cambridge University Press, London: 1985.

RİRAASH, Şeyh Ahmed Abdullahi, Keşfü’s-Südül An Târihi’s-Somal ve Memelikuhum’s Sab’a, Government Printing Agency, Mogadishu: 1974, s. 184

SAMATAR Said S., Oral Poetry and Somali Nationalism, Cambridge University Press, London: 1982.

SAWLE, Abdisalan M. İsse, The Collapse of Somali State: The İmpact of Colonial legacy, Haan Publishing, London, 1996.

TOUVAL Saadia, Somali Nationalism, Harvard University Press, USA: 1963.

TRUNJİ Mohamed, Somalia The Untold History 1941-1969, Looh Press, London: 2015.

Dipnotlar

[1] Şeyh Ahmed Abdullahi Riraash, Keşfü`s-Südül An Târihi`s-Somal ve Memelikuhum`s Sab`a, Government Printing Agency, Mogadishu: 1974, s. 184.

[2] I. M. Lewis, Modern History of Somalia: Nation & State in the Horn of Africa, Westview press, USA: 1988, s. 65.

[3] Faarax Maxamed Jaamac, Garbaduubkii Gumeeysiga, Wasaarada Hidaha iyo Tacliinta Sare, Mogadishu: 1978, s. 75.

[4] Lewis, a.g.e., s. 66

[5] Robert L. Hess, The “Mad Mullah and Northern Somalia”, The Journal of African History, c. 5, S. 3, 1964, s. 419

[6] Jaamac, a.g.e., s. 76

[7] Aw Jamac Cumar Ciise, Taariikhdii Daraawiishta, Akadimiyada Dhaqanka, Mogadishu: 1976, s. 11

[8] Lewis, a.g.e., s. 67

[9] Saadia Touval, Somali Nationalism, Harvard University Press, USA: 1963, s. 52

[10] Lewis, a.g.e., s. 66

[11] Abdullah Abdirizak İbrahim, el-Müslimun ve el-İsti`mar`l-Avrubî li-İfrikiyâ, Alam`l-Marife, Kahire: 1989, s. 182

[12] Ciise, a.g.e., s. 13.

[13] Abdisalan M. İssa-Salwe, The Collapse of Somali State: The İmpact of Colonial legacy, Haan Publishing, 1996, London: s. 27, Touval, s. 52

[14] Lewis, a.g.e., s. 70

[15] Lewis. a.g.e., s. 68

[16] Salwe, a.g.e., s. 29

[17] Lewis, a.g.e., s. 71, Jaamac, s. 81

[18] Jaamac, a.g.e., s. 82, Lewis s. 72

[19] M. Elfasi, General History Of Africa VI Africa Under Colonia Domination 1880-1935, University California Press, USA: 1985, s. 85

[20] Salwe, a.g.e., s. 30

[21]  Said S. Samatar, Oral Poetry and Somali Nationalism, Cambridge University press, London: 1982, s. 122

[22] Ciise, a.g.e., s. 54-55

[23] Ciise, a.g.e., s. 56

[24] Jaamac, a.g.e., s. 86

[25] Samatar, Oral Poetry and Somali Nationalism, s. 123

[26] İbrahim, a.g.e., s. 188

[27] Samatar, Oral Poetry and Somali Nationalism, s. 125

[28] Mohamed Osman Omar, Somali past and present, Somali publications PVT, Mogadishu: 2006, s. 114

[29]Roland Oliver, the Cambridge history of Africa: From 1870 to 1905, c. 6, Cambridge University Press, London: 1985, s. 678

[30] Margaret Castagno, Historical Dictionary of Somalia, The Scarecrow Press, USA: 1975, s. 137

[31] Samatar, Oral Poetry and Somali Nationalism, s. 128

[32] Touval, a.g.e., s. 54

[33] Samatar, a.g.e., s. 133

[34] Ibrahim, a.g.e., s. 202, Lewis, a.g.e., s. 77

[35] Samatar, Oral Poetry and Somali Nationalism, s. 134

[36] Lewis, a.g.e., s. 79

[37] Omar, Somali Past and Present, s. 123

[38] Charles L. Geshekter, “Ant-Colonialism and Anti Class Formation: The Eastern Horn of Africa before 1950”, The International Journal of African Historical Studies, c. 18, S. 1, 1985, s. 17. (1-32)

[39] Lewis, a.g.e., s. 80

[40] Salwe, a.g.e., s. 20

[41] Salwe, a.g.e., s. 21

[42] Mohamed Osman Omar, The Scramble in The Horn Of Africa: Somali History (1827-1977), Somali Publications Mogadishu: 2001, s. 305

[43] Mohamed, Taariikda Somaliya, s. 87

[44] Sawle, a.g.e., s. 22

[45] Virginia Luling, The Social structure of Southern Somali Tribes, Yayımlanmamış Doktora Tezi University of London: 1971, s. 199

[46] Sawle, a.g.e., s. 23

[47] Sawle, a.g.e., s. 23

[48] Haji Mukhtar, a.g.e., s. 19

[49] Haji Muhtar, a.g.e., s. 209

[50] Haji Muhtar, a.g.e., s. 209

[51] Mohamed Trunji, Somalia The Untold History 1941-1969, Looh Press, London: 2015, s. xxxıv

[52] Trunji, a.g.e., s. xxxıv, http://www.baraawepost.com/understanding.htm

[53] Haji Muhtar, a.g.e., s. 210

Share.

Yazar Hakkında

Somali, Dr. Öğrencisi

Yorum Yap