Afrika savunmasında Türkiye de var

0

Son yıllarda uluslararası medya organlarının ana gündemlerinden birini, Afrika ülkelerinin savunma sanayine yönelik yatırımları oluşturuyor. 54 bağımsız ülkenin bulunduğu Afrika’da sınırlı sayıda ülke kendi savunmasına yönelik üretim yaparken, ihtiyaçlarını genellikle ithalat ile karşılıyorlar. Pazardaki aslan payını Fransa alırken, Türk savunma sanayi ürünleri de son yıllarda büyük ilgi görüyor. En çok sipariş ise insansız hava araçlarına geliyor.
 
20. yüzyılın ikinci yarısında Asya, Amerika ve bilhassa Afrika kıtalarında birbiri ardına bağımsızlığını elde eden ülkelerin en büyük derdi, sınır komşularıyla yaşanan çatışmalardı. Dahası, en çok da her birinin kendi içinde arkası bir türlü kesilmeyen geçmişte ideolojik hareketlerle mücadelelerinden bir türlü vazgeçmemeleri. Bunda sömürgecilerin kurdukları emanetçi merkezi iktidarlara direnen örgütlerin, bağımsızlık isteyen ve yeni devlet kurma amaçlı silahlı güçlerin kıtanın her tarafında faal olmaları da etkiliydi.
 
TERÖR ÖRGÜTLERİ
 
21. yüzyılın ilk 20 yılına adeta damga vuranların önemli bir kısmı da İslam dini ile ilgili gibi gösterilerek faaliyet gösterenlerle uluslararası boyutta mücadele edilmesiydi. Aslında Somali’deki Eş-Şebab’dan, Nijerya, Nijer, Kamerun ve Çad ortak sınır bölgelerindeki Boko Haram’dan, Kuzey Afrika’daki Mağrip El-Kaidesi’nden, yine birçok ülkede eylem yapan DAEŞ benzeri yapılardan en büyük kötülükleri ve zararları, bizzat İslamiyeti yaşayanlar görüyordu. Artık İslam adına kuruldukları iddia edilen ve günlük hayatta tüm Müslümanlara zarar vermekten başka amacı olmayan tedhiş örgütlerinden, Afrika’da nüfusları Müslüman olan ülkeler yanında bu inanç mensuplarının neredeyse küçük bir topluluk halinde yaşadıkları devletler de ciddi zararlar görüyor. Geçmişteki Marksist ve Leninist örgütlerin tahribatlarının izleri silindi derken yenilerinin birbiri ardına ortaya çıkmaları yüzünden her ülke kendi güvenliğini korumak için en kolay olanı tercih ediyor ki, o da silahlanmadan başka çözümün bulunamaması.
 
SAVUNMAYA YÖNELİŞ
 
54 bağımsız ülkesi bulunan Afrika’da komşu ülkelerin birbirleri ile savaşması çok nadirdir. Ama herhangi birinin sınırları içindeki bir bölgenin Etiyopya’da ülkenin doğusunun Eritre adıyla 1993 yılında, Sudan’da ise ülkenin güneyinin 2011 yılında Güney Sudan adıyla merkezi hükümetlerden ayrılarak yeni devletlerin ortaya çıkmaları istisnai durumdur. Somali’de Somaliland, Komorlar Birliği’nde özellikle bir adanın ayrılma girişimi, Büyük Sahra’da Tuareg meselesi hep sıcak gündemler olarak varlıklarını sürdürüyor. 1980’li yıllarda Senegal ile Moritanya’nın ciddi bir savaşın eşiğinden dönmeleri, Cezayir ile Fas Krallığı’nın ise İspanyollar çekildikten sonra bağımsızlık elde edemeyen Batı Sahra meselesi yüzünden zaman zaman çatışmanın eşiğine gelmeleri, hatta buna dayalı olarak da 1994 yılından beri bu iki dost ve kardeş ülke sınırlarının kapalı kalması gibi çözümü kolay görünmeyenler de var. Tüm bunlar ve belki sadece iç güvenliğin daimi kılınma arzusu, kıta ülkelerini acilen ve fırsat buldukları her an silahlanmaya teşvik ediyor.
 
HER TÜRLÜ ÜRÜN
 
Her bir ülkeye askeri malzeme satmak denilince sadece silahın akla gelmemesi gerekiyor. Zira asker sayılarını artırdıkça bunların askeri kıyafetleri ve ayakkabıları, kalacakları mekanlar, hastalandıklarında veya bir çatışmada yaralandıklarında tedavi olacakları hastaneler ve günlük olarak bir yerden diğerine intikallerini sağlayacak araçların temini de ciddi bir pazar konusu. Eskiden bunları sömürgecilerin alışkanlıkları ile temin edip olabildiği kadar idare ederlerdi. Günümüzde hem ihtiyaç arttı hem de bu ürünleri alabilecekleri yeni pazarlama şirketleri kıtanın tüm ülkelerinde adeta müşteri bulmak için cirit atıyor.
 
TRİLYON DOLARLIK PAZAR
 
Merkezi Stockholm’de bulunan Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) verilerine göre, Çin şirketleri hariç, savunma sanayi sektöründeki en büyük 100 şirket, 2018’de 420 milyar dolarlık silah ve askeri hizmet satışı yaptı. Buna göre, en büyük 100 şirket, raporun tutulmaya başladığı 2002’den itibaren yüzde 47 daha fazla silah ve askeri hizmet satmış oldu. Hesaplamaya Çin şirketleri ve en büyük 100 dışındakileri de dahil ettiğimiz zaman dünya silah sanayinde trilyon dolarlık bir büyüklükle karşı karşıya olduğumuz gerçeği söz konusu. Silahlanma ihtiyacını temin eden ülkelerin sıralamaları seneden seneye değişebiliyor. 2020 yılında ABD, Rusya, Fransa, Çin ve Almanya ilk sıraları almıştı.
 
ASLAN PAYI FRANSA’YA
 
Afrika’nın silahlanmasında aslan payını alarak satış yapan ülkelerin başında Fransa geliyor. Kıtadaki silahlanmalarda temel dayanak, her bir devletin milli sınırları içinde hakimiyetini ayakta tutması, iç ve dış tehditlere karşı güvenliğinin sağlanması. Ülkelerin alımları seneden seneye ciddi oranlarda değişebiliyor. Fransız silah şirketlerinin fazla satış yaptığı ülkeler ise Kuzey Afrika bölgesindekiler. 2020 yılında Fas’ın 425.9 milyon Euro’luk müşterisi olması, komşusu Cezayir’in 41.1 milyon Euro’luk alışı oldukça önemli bulunuyor. 2019 yılında Fas 81.6 milyon Euro, Cezayir ise sadece 11.7 milyon Euro değerinde askeri malzeme almıştı.
 
Fransa’nın 2020 yılında Afrika’da en önemli müşterisi Mısır oldu. Aldığı yeni siparişlerin değeri 2 milyar Euro seviyesindeydi. Net satışı 1.3 milyar Euro idi. Çok fazla silah sattığı diğer ülkeler ise Cezayir, Senegal, Kamerun, Bostvana, Güney Afrika, Mali, Gabon, Togo ve Tunus’tu. Sipariş veren ülkeler sıralamasında da yine Mısır 623 milyon Euro ile ilk sırada yer alırken, onu 304.2 milyon Euro ile Bostvana ikinci sırada takip etti. Bostvana’yı; Fas, Cezayir, Nijerya, Güney Afrika, Tunus, Kamerun, Uganda, Somali ve Etiyopya izledi. Aslında son iki sene, Fransa silah sanayi için ciddi kazancın elde edildiği yıllar oldu. Özellikle Mısır’ın konumu piramitlerden Fransızlara selama durulması olarak algılanıyor. Bu ülke, başta Rafale uçakları olmak üzere 2012-2020 yılları arasında tek başına 3 milyar Euro’luk silahlanmada tercihini Paris’ten yana koydu. Senegal’in Sahraaltı Afrika’daki 48 ülke arasında sadece 2020’de Fransa’da 217.2 milyon Euro’luk silahlanmaya yönelik alış yapması, ülke tarihinin en büyük kaynak aktarması sebebiyle oldukça yüksek bir rakam olarak görülüyor. Oysa 2011 yılında bu ülkeden yaptığı silahlanma tutarı sadece 2.5 milyon Euro idi. 2011-2020 yılları arasında ise toplam 361.3 milyon Euro’luk askeri ihtiyaçlarını Fransızlardan almıştı. Bunu 44.7 milyon Euro ile Nijerya ve 29.8 milyon Euro ile de Kamerun takip etmişti. Senegal’in doğusundaki komşusu Mali, 2010’lu yılların başında girdiği ciddi iç çatışma ortamlarına rağmen Fransa’ya 2020 yılında sadece 19.5 milyon Euro’luk silahlanma siparişi verdi.  
 
SİPARİŞLER İHA’LARA YOĞUNLAŞIYOR
 
Savunma sanayinde sömürgecilere yegane tercih olarak bağlılığın giderek azaldığı kıtada artık Rusya, Çin ve Hindistan gibi güçlü üretici ülkeler yanında Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, Güney Kore, Hindistan, Endonezya, Singapur, Brezilya ve İsrail de ciddi anlamda kendilerinden söz ettiriyor. Mali Cumhuriyeti gibi birçok ülke, Birleşik Arap Emirlikleri’nden askeri malzeme temin ediyor. Türkiye, bilhassa son yıllarda Afrika’da ciddi anlamda insansız hava araçları (İHA) için sipariş alırken, birçok sektörde askeri üretim yapan firmalarımız onlarca Afrika ülkesi arasında kendilerinden malzeme tedarik eden müşterileriyle çalışıyor. Zırhlı araçlarımız da Afrika ülkelerinde yerlerini alıyor.
 
ÜRETİM YAPABİLEN AFRİKA ÜLKELERİ
 
Bilhassa Güney Afrika’da, Apartheid döneminde Avrupa asıllılar, kendi silah fabrikalarını kurmuşlardı. Şimdilerde bu işletmeler sayesinde ülke kendi ihtiyacı olan çok sayıda askeri malzemeleri üretebiliyor. Haliyle bu imkan ona, Afrika’da Batılı olmayan silah şirketleri arasında önemli bir konum sağlıyor. Buna ilaveten Hindistan ve Brezilya ile de ciddi ortaklıkları bulunuyor. Askerlerin taşınmasında gerekli helikopterin üretimi, zırhlı araçlar, askeri kamyonlar ve tüfekler ilk akla gelen üretimler. Etiyopya da uzun yıllardır bazı silahlarını kendi üreten ülkelerden biri konumunda. Bunu Mısır, Gana, Kenya, Nijerya, Sudan, Tanzanya, Namibya, Uganda ve Zimbabve izliyor. Birçok Afrikalı devlet başkanı gibi Nijerya’da da Muhammed Buhari, artık ülkesinin silah sanayinde söz sahibi ülkeler arasında yer alması konusunda kararlılık gösteriyor.

Bu yazı 21 Ocak 2022 tarihinde İTOHaber sitesinde yayınlanmıştır.

Share.

Yazar Hakkında

Prof. Dr., İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi. 1964 yılında Vezirköprü’de doğdu. Merzifon İmam-Hatip Lisesi (1982) ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde (1987) eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye Diyanet Vakfı bursuyla yüksek lisansını (1991) ve doktorasını (1996) Paris’te tamamladı, aynı yıl Üsküdar’da İslam Araştırmaları Merkezi’nde (İSAM) araştırmacı olarak çalışmaya başladı. 2002’de doçentlik unvanı aldı. 2006 yılında İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü öğretim üyesi ve bölüm başkanı oldu. 2008-2011 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık’ta Afrika ile ilgili konularda müşavir olarak görev yaptı. 2009 yılında profesörlük unvanı aldı. 2011 yılı Eylül ayında görev değişikliği yaparak İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Anabilim dalına geçiş yaptı. 2013 yılı Mart ayında Afrika ülkelerinden Çad Cumhuriyeti’nin başkenti Encemine’de Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk büyükelçisi olarak göreve başladı ve iki buçuk yıl bu görevini sürdürdükten sonra 2015 yılı Ağustos ayında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi dekanı olarak tayin edildi. Batı Afrika Ülkelerinden Mali Cumhuriyeti’ndeki ilk ve öğretim seviyesindeki özel eğitim kurumları medreseler üzerine hazırladığı doktora çalışması IRCICA tarafından L’enseignement islamique en Afrique francophone: Les médersas de la République du Mali adıyla Fransızca olarak 2003’de İstanbul’da basıldı. Geçmişten Günümüze Afrika (Kitabevi, İstanbul 2005); Osmanlı-Afrika İlişkileri (Kitabevi, İstanbul 2011/1. baskı, 2013/2. baskı, 2015/3. baskı); Les relations turco-tchadiennes: La politique ottomane en Afrique centrale (TİKA, İstanbul 2014) adlı kitaplarının yanı sıra Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi-İSAM tarafından yayımı tamamlanan İslam Ansiklopedisi için önemli kısmı Afrika hakkında 95 madde yazdı. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde “Afrika”, “Osmanlı Afrikası”, “Osmanlı-Fransa Münasebetleri” ve “Osmanlı’da Dini Hayat” üzerine araştırmalar yapmakta olup bu konularla ilgili basılmış kitapları, farklı dergilerde bu konular hakkında çok sayıda makalesi, yurt içi ve yurt dışında düzenlenen ilmi toplantılarda takdim ettiği tebliğleri yayımlanmış bulunmaktadır. Evli ve üç çocuk babası olup Arapça, Fransızca ve İngilizce yanında Paris Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Milli Enstitüsü’nde (INALCO/Institut National des Langues et Civilisations Orientales) eğitimini aldığı Bambara ve Volof Afrika yerel dilleri ile ilgili dersleri takip etmiştir. Prof. Dr. Ahmet Kavas, hâlihazırda Afrika Araştırmacıları Derneği’nin (AFAM) kurucu başkanlığı görevini yürütmektedir.

Yoruma Kapalı