Sudan’daki Çatışmanın Serencâmı

0

Kısa bir süre önceye, askeri lider Abdel Fattah al-Burhan ile Hızlı Destek Güçlerinin (HDK/RSF) Hemedti Sudan devletinin birinci ve ikinci adamdı. Ömer Beşir’in tam dört yıl önce devrilmesinin ardından al-Burhan, o zamanlar en yüksek devlet organı olan Askeri Konsey’in başına geçti ve yardımcısı Hemedti oldu.

Mevcut krizin temeli:

  • Sudan geçiş dönemin ortakları askeri kanadı ile sivil kanadı arasında uzun zamandır, ülkenin gittiği yön ve sivil yönetime geçme önerisi konusunda fikir ayrılığı söz konusuydu, ancak geçtiğimiz Aralık 2022 de kararlaştırılan takvime göre, yeni başbakan, parlamento ve diğer pozisyonların nihaî bir anlaşma ile 11 Nisan 2023 Salı günü açıklanması gerekiyordu. Ancak süre, geçen aralık ayının 5’inde açıklanan BM destekli “çerçeve anlaşmayı”, Hızlı Destek Güçlerinin (HDK/RSF) orduya entegrasyonu “HDK’nin tamamen orduya katılmasını” öngören konuda görüş ayrılıkları nedeniyle iki kez imzalaması ertelendi.
  • Entegrasyonu HDK/RSF Kuvvetleri tamamen reddetmese de zamanlama olarak bu süreci ordu 10 yıl ertelemek istemişse de HDK 2 yıl içinde tamamlanmasını talep etmişti.
  •  Konunun hassasiyetine rağmen mart ayında FFC-CC ve dünya kamuoyu 1 Nisan’da yeni bir siyasi anlaşmanın imzalanacağını ve kısa bir süre sonra yeni hükümetin kurulacağını duyurdu.
  • 29 Mart 2023’ta ordunun reform meselesinin bağlantılı olarak güvenlik sektörü reformu konulu ilk çalıştayı terk etmesinden birkaç gün sonra görüşmelerden geri çekildi.
  • Sonraki günlerde, “Hemedti” liderliğindeki Sudan Hızlı Destek Güçleri, Sudan’ın birçok bölgesine kısa süre içeresine ve devletteki herhangi bir düzenli askeri makamla koordinasyon sağlamadan güçlerini Hartum dahil olmak üzere faklı nokta ve şehirlere konuşlandırmasıyla taraflar arasında gerilim arttı.
  • Bu da Sudan ordusunu karşı Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından alınan bir adım olarak, ordu tarafında bir uyarı açıklaması yapmaya sevk etti.
  • Ardından önce 13 Nisan de Meravi Havaalanı ve Askeri Hava Üssü RSF milisleri tarafından kontrol aldı.
  • O sırada Mısır Silahlı Kuvvetlerine balı, yaklaşık 200 askerin Sudan ordusuyla tatbikat yapmak üzere bulunan askerlerden bir kısmını rehine aldığı gibi ayrıca Mısır Hava Kuvvetleriişaretleri taşıyan bir askeri uçağa da el koydu.
  • 15 Nisan 2023 günü başkent Hartum’daki Spor Kompleksinde konuşlanan RSF milislerinin Sudan ordusuna taciz de bulunması sonucunda ordu karşılık verdi. Kısa süre sonra başkent Hartum dâhil olmak üzere farklı şehirlerde RSF milisleri ile Sudan ordu güçleri arasında askeri çatışmalar başladı ve bu gelişmeler dünya gündemine oturdu.
  • Çatışma alanları üç gün içinde hızla doğu Sudan’da en büyük liman şehri olan Port Sudan ve Kesela ile batıdakiel-Ubeyd, el-Faşir, el-Cüneyne ve Nyala gibi Darfur’un önemli şehirlerine yayıldı (Harita).

  • Dünya Sağlık Örgütü, ayrıca Sudan Tabipler Birliği ve sağlık görevlileri ile doktorlar, Hartum’da bir sürü araştırma hastanesi, özel ve devlet hastaneleri RSF milisleri tarafından yağmalandığı ve boşalttığı, hatta çatışmanın başladığı 15 Nisan gününden itibaren sadece başkent Hartum’daki 59 hastaneden 40’ı kullanılamaz hale geldi. Ölü sayısının 413’ten fazla olup 3.551’den fazla kişi de yaralandı. Ayrıca Hastaneye çok az yaralının ulaşabildiği ve verilen bilgiler çok eksiktir.
  • Keza çoğu bölgede temel gıda ve ihtiyaçlar, elektrik, su temin edilemiyor. İkinci ateşkes ile insanlar toplu halede başkenti Hartum’dan komşu eyaletlere kaçıyorlar.
  • Kimin üstün olduğu da henüz belli değil. Şiddet tırmanırken hem RSF hem de ordu kendisinin kazandığını iddia ediyor.

 Hızlı Destek Kuvvetleri kimlerdir?

  • Hızlı Destek Kuvvetleri HDK/RSF Ağustos 2013’te, dönemin parlamentosu tarafından onaylanmış, Cumhurbaşkanı kararnamesi ile yetkileri ve görevlerini tanımlanmıştı. Köken olarak da Darfur’daki silahlı gruplara yönelik savaşta merkezi hükümet tarafından kurulmuş, hiç de iyi şöhreti bulunmayan “Cancavid” adındaki milislerine dayanıyor.
  • Her ne kadar eski devlet başkanı Ömer el-Beşir tarafından Darfur’da silahlı gruplara karşı silahlandırsa da tarihsi bir bakış açısıyla, Kordofan’daki aşiretleri ilk silahlandıran kendisi değil, üçüncü demokratik dönemde İmam Sadık El Mehdi tarafından Güney Sudan’daki isyana karşı savaşta yardımcı birlikler olarak düzenlenmişti.
  • 2019 yılına kadar Hızlı Destek Güçleri HDK/RSF, direktiflere göre çalışan ve hiç siyasi rolü olmayan disiplinli bir askeri birlikler olarak Ömer el-Beşir iktidari tarafından kontörlü bir şekilde şekillendirildi. Kuruluşundaki amacı da 2003-2015 yılları arasında dünyanın en sıcak siyasî bölgesi sayılan Darfur krizinde bölgenin silahlı hareketlerle mücadelesinde Sudan’ın silahlı kuvvetlerine yardım etti. Hiçbir şekilde düzenli orduyla paralel hareket eden bir kuvvet değildi. 2019 yılındaki değişim sabahına kadar da ülke işlerinin kendisine intikal ettiği askeri liderlerle tam bir mutabakat ve yüksek koordinasyon içinde olmuştu.
  • 2019 yılından itibaren ise Sudan’da geçici dönem ile beraber, barış süreci ve siyasi meseleler, ekonomik mekanizmada Başbakan Abdullah Hamdok’un başbakanlığa vekalet ettiği zamanda ekonomik meseleler gibi hiçbir şekilde kendi yetki ve görev alanına girmeyen alanlara yer almaya başladı. Böylece kendisini ayrı bir kurum ve silahlı kuvvetlerin emrine uymayan bir yapı olarak sunarak, görev ve görev tanımı dışında siyasi roller üstlenmeye başladı.
  • Yıllar içinde RSF, Yemen’deki Hûsîlere karşı Suudi liderliğindeki koalisyon için savaşmak üzere paralı askerler gönderme karşılığında yüz milyonlarca dolarlık kazanç elde etti. Dahası altın madenleri üzerindeki kontrolünü pekiştirerek güçlendi. Hemedti ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri ile bağlarını derinleştirdi ve -ordu gibi- Suriye, Ukrayna ve Mali gibi yerlerde ciddi insan hakları ihlallerine karışan ve dünya kamuoyunda çokça eleştirilen Rus özel askeri şirketi Wagner Grubu ile iş birliği yaptı.
  • O zamandan beri kısaca Hemedti olarak bilinen General Muhammed Hamdan Dagalo, Yemen ve Libya’daki çatışmalara müdahale eden ve Sudan’ın bazı altın madenlerini kontrol eden güçlü bir paramiliter güç oluşturdu.
  • Ordu dışında böylesine güçlü bir güç, ülkede bir istikrarsızlık kaynağı olarak görülmeye başladı. Zenginlik ve yabancı patronların desteğiyle dolup taşan RSF, kısa sürede orduya zorlu bir rakip haline geldi ve bugünkü çatışmaya zemin hazırladı.
  • Bugün Hızlı Destek Kuvvetler sıradan milisler değildir. Daha ziyade güçleri Sudan ordusuna paraleldir. Modern silahlara sahiptirler ve liderleri Hemedti’nin küresel askeri kurumlarla kapsamlı uluslararası ilişkileri var, altın madenleri ve iç ve dış yatırımlar üzerindeki kontrollerine ek olarak, RSF hem de ordu altın, susam ve Arap zamkı ihracatı gibi kazançlı sektörleri kontrol ediyor.
  • El-Burhan’ın aksine Hemedti, Sudan ordusunun başında olmanın getirdiği meşruiyete sahip değildi, bu yüzden Sudan’da hastaneler ve klinikler inşa ederken Batı başkentlerinde onun adına lobi yapması için danışmanlar tuttu.
  • Silahlı kuvvetler ile silahlı kuvvetlerin karşı saflara geçtiği, onların emirlerine uymadığı, açıkça karşı çıktığı, söylemek ve yapmak istediklerini organize etmediği kamuoyu tarafından anlaşılmıştır.
  • HDK ve Komutanı “Hemedti” sorumluluklarından kaçmaya başladı, Sudan ordusunu “siyasi süreci engellemekle”, bazen de sivil kanadın da siyasi sürecin geçişini engellediği haberleri suçlayıcı bir dile dönüştü. “Hemedti” ve “el-Burhan” arasındaki görüş farklıklar giderek arttı ve bunlar medyaya da yansıdı.

Muhammed Hamdan Dagalo kimdir?

  • Geçici dönemin Egemenlik konseyi balkanının yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK/RSF) lideri Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalo Sudanlılar arasında ‘ Hemedti’ ‘ lakabıyla bilinir. Nisan 2019’da korgeneralliğe terfi ettirildi ve başkanlığını Korgeneral Abdülfettah al-Burhan’ın yaptığı Askeri Geçiş Konseyi ve sonrasında Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcılığına getirildi.
  • Kökeni itibariyle, Batı Sudan’ın Darfur eyaletinde yaşayan Arap kökenli Rizeigat aşiretine mensuptur.
  • İlkokul üçüncü sınıfta eğitimini bıraktı ve yirmili yaşlarında ağırlıklı olarak Libya, Mali ve Çad arasındaki deve ticaretinde çalıştı ve kabilesinin kontrolündeki bölgelerde ticari konvoyları haydutlardan korudu.
  • Hemedti, 1990lerde, diğer aşiret milisleriyle rekabet eden kendi aşiret milislerini kurmasını sağlayan bu çalışmadan büyük bir servet kazandı ve Cebel Amer’de altın bulunduğunda, milisleri madenlerinin kontrolünü ele geçirdi.
  • El-Beşir, 2013’te yayınladığı bir cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre bu milisleri ‘Hızlı Destek Kuvvetleri’ olarak adlandırarak meşrulaştırdı.
  • [2017 yılına kadar Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı’na bağlı olan Hızlı Destek Kuvvetleri, üyelerinin çoğu mesleki bakımdan askerlikten gelmedikleri halde daha sonra Sudan ordusuna bağlandılar.]
  • Hızlı Destek Kuvvetleri HDK/RSF kurulduğu yıllarda silahlı ve aktif olan 5.000 kişiden oluşuyordu. Bugün 100.000 ulaştı.

Abdülfettah el-Burhan kimdir?

  • Sudan Ordu Komutanı ve fiilen ülkenin devlet başkanı olan Orgeneral Abdülfettah el-Burhan Konsey Başkanlığını üstlendikten sadece bir gün sonra görevinden istifa eden ve eski Cumhurbaşkanını Ömer el-Beşir’i görevden alan Savunma Bakanı Korgeneral Avad Ibn Avf’ın yerine Geçici Askeri Konsey Başkanlığını devraldı.
  • Aile bağları başkent Hartum’un kuzeyindeki Nil Nehri eyaletine dayanan el-Burhan, 1960 yılında Kandto (Gandto) köyünde, Sudan’ın en önemli tarikatlarından biri olan Hatmiyye tarikatına bağlı dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
  • El-Burhan, Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra Sudan Ordusu içinde kariyeri boyunca çeşitli görevlerde bulundu. Sınır Muhafız Kuvvetlerinde asker olarak başladığı kariyerini daha sonra Kara Kuvvetleri Operasyonları bünyesinde Genelkurmay Başkanı Yardımcısı olmadan önce bu gücün komutanıydı. Şubat 2018’de Sudan Ordusu Genelkurmay Başkanı olmadan bir süre ise Ordu Genel Müfettişliği yaptı.
  • Şubat 2019, Ömer el-Beşir rejimini karşı kitlesel protestolar sırasında, korgeneral rütbesine yükseltildi.

Uluslararası ve bölgesel Müdahaleler ve pozisyonlar:

  • 15 Nisan müdahalesinin olduğu ilk gün Batı toplumundan Sudan’da yaşananların bir “iç mesele “olduğunu teyit eden uluslararası açıklamalar geldi.
  • Ancak 27 saat içinde ve olayın gidişatı Sudan silahlı kuvvetlerin lehine dönmeye başlamasıyla, tüm açıklamalar bu iç meseleyi uluslararası hale dönüştürmekten ve gerilimi arttıran herhangi bir tarafa yaptırım tehdidi bulunan bir kamu meselesi olarak görmekten de bahsediliyordu.

Birleşik Arap Emirlikleri BAE:

  • Genellikle Körfez ülkeleri, eski devlet başkanı Ömer el-Beşir’in 2019 yılında devrilmesinden bu yana Sudan’a siyasi olarak çok müdahaleci davranıyorlar. Sudan’daki çıkarları, bu ülkenin sahip olduğu tarım ve hayvancılık potansiyel için buğdayı, hayvan yemi ve yonca üretmek için geniş araziler satın aldılar veya kiraladılar. BAE, Sudan’da sahip olduğu araziler 2.800 k2’yi buldu.
  • Ayrıca 2022 yılında Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan’ın Kızıldeniz sahilinde yeni bir liman inşa etmeyi içeren 6 milyar dolarlık bir yatırımı onayladı.
  • 9 Şubat 2023 günü Hemedti Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitti ve Muhammed bin Zayed ile görüşmesinde el-Burhan’ın kendisiyle iş birliği yapmadığından şikayet etti ve onun etkisiz, zayıf ve karar veremeyecek durumda olduğunu ve imzalanan çerçeve anlaşmasının gereklerini yerine getirme konusunda isteksiz olduğunu söyledi.
  • Yine 24 Şubat’ta BAE Dışişleri Bakanı Hartum’u ziyaret etti ve el-Burhan’a siyasi sürecin tüm çıktılarını imzalaması için son bir uyarıda bulundu.
  • Bu arada HDK’nın, 13 Nisan’da başlayan çatışmada kullandığı zırhlı araçlar, gelişmiş mühimmat, rampalar ve ağır makineli tüfekleri içeren BAE’nin askeri desteği sayesinde orduyla çatışmak için askeri hazırlıklarını tamamladı.
  • Kaldı ki BAE, milyonlarca dolarlık HDK güçlerine havaalanından resmi yollarla geçmeden siyah demir kutular içinde ve Sudan gümrük yetkilerince inceleme yapılmadan ülkeye sevkiyat yapıldı.
  • Yaklaşık iki yıl önce BAE, Hemidti’ye her tür telefonu izlemesini sağlayan sızma cihazları (İsrailli NSO Grup tarafından üretilen) Pegasus markalı cihazlar sağlandı. Bu cihazlar sayesinde askeri liderlerin ve bazı siyasetçilerin ve aktivistlerin konuşmaları ve mesajları Hemedti ve kıdemli yardımcıları tarafından izlenilerek BAE ile paylaşıldı.
  • 25 Ekim 2021 tarihinde Sudan’daki değişim sonucunda görevinden alınan ve BAE sığınan Sudan başbakanı Abdullah Hamduk o günden bu tarafa ilk kez 15 Nisan 2023 günü patlak veren çatışmalar sırasında hemen BAE’ye ait TV kanalarına çıktı ve barış çağrısı yaptı. Bu yaklaşım Sudanlıları öfkelendirdi ve bunların BAE emiri Bin Zayed’in talimatıyla organize edildiğini dile getirdiler.

MISIR

  • Sudan’ın iç siyasetinde birden fazla diş aktör etkili rol oynayabiliyor. En büyük etkili aktörlerden birisi ise Mısır olup mevcut krizde resmi olarak Sudan ordusunu destekleme kararı aldı. Bu yaklaşımı Sudan için mantıklı ve kalıcı davrandığı anlaşılabilir. Özelikle HDK’nin Sudan ordusu gibi düzenli olmaması etkiliydi.
  • Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah es-Sisi, başkanlığı sırasında 17 Nisan 2023 Pazartesi gecesi Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi’nin bir toplantısında, Mısır’ın Sudan da dahil olmak üzere hiçbir ülkenin iç işlerine karışmamaya istekli olduğunu “Sudanlı taraflara arabuluculuk teklif ettiğini’ ortaya koyarken, aynı zamanda ‘Sudan’da olup bitenlerin bir iç mesele olduğunu ve hiçbir tarafın buna karışmaması gerektiğini” vurguladı.
  • Ayrıca Mısır Çad’dan sonra Sudan ile sınırlarını kapatan ikinci ülke oldu.

Etiyopya

  • Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, mevcut durumu tırmandırmak ve kaosu yaymak amacıyla herhangi bir dış gücün Sudan’ın içişlerine müdahalesine karşı uyarıda bulundu. Yaşananları bir “iç mesele” olarak nitelendirdi.
  • Etiyopya Haber Ajansı’na göre, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed cumartesi günü yaptığı açıklamada bulundu.
  • Kardeş Sudan halkının barışını desteklemeye hazır olduğunu ve çatışmayı durdurup ve Sudan devleti ile kardeş halkın iyiliği için sağlam yapıcı bir diyaloğa dönülmesi istendi.

Rusya ve Wagner

  • Rus milisleri Wagner’in Sudan’da etkin bir şekilde bulunuyordu. Esasen Rus çıkarlarını korumak için -limana ek olarak- en önemlileri arasında Sudan ve Afrika’nın birçok bölgesindeki altın arama operasyonları için faaliyetleri biliniyordu.
  • Sudan Merkez Bankası’na göre, 2022’nin ilk yarısında yaklaşık 1,32 milyar dolar değerinde yasal olarak ihraç edilen Sudan altınının tamamını satın almıştı.
  • Wall Street Journal yayınlana bir habere göre; HDK güçleri, Wagner tarafından kontrol edilen ve paramiliter grup lideri Yevgeny Prigozhin’in sahibi olduğu Meroe Gold’un güvenliğini sağlıyor. Bu maden şirketi Sudan’ın altın endüstrisinde önemli bir oyuncu haline geldi. Şubat ayında Avrupa Birliği, Rusya’ya Sudan altınını ihraç ettiğini söyleyerek Meroe Gold’a yaptırım uyguladı.
  • Hızlı Destek Kuvvetleri, Moskova’dan silah ve eğitiminin birincil alıcısı olarak, yıllardır Rusya’nın Sudan’a müdahalesinde önemli yararlanan taraf oldu.
  • Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgalini başlatmasından bir gün önce Hemedti, iki ülke arasındaki “ilişkileri ilerletmek” için Moskova’da bir Sudanlı delegasyona başkanlık etti.
  • Rusya devleti olarak Sudan’daki rolü ve Kremlin’in mevcut çatışma konusundaki pozisyonu net değildir. Ayrıca Rusya’nın çatışmada safını henüz belli etmedi.

Hafter

ABD

  • Şimdiye kadar, Amerikan yetkilileri ve kurumlarından çatışmaya ilişkin açıklamaları taraflardan birini suçlamadan veya diğerini desteklemeden çözüme ulaşmayı destekler görünmektedir.
  • ABD Dışişleri Bakanı Blinken, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby ve ABD’nin Sudan Büyükelçisi John Godfrey’in açıklamaları, ‘askeri unsur içinde çatışmanın tırmanma tehlikesine’ işaret ederek, tüm açıklamalar, savaşın derhal durdurulması çağrısı yönündedir.
  • G7 Dışişleri Bakanları toplantısı için Japonya’da bulunan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan’da HDK tarafından Amerikan diplomatik konvoyuna ateş açıldığını açıkladı. Blinken, “Soruşturma sürüyor. Ancak ilk bulgular, Hızlı Destek Kuvvetleri birliklerinin olaya karıştıklarını gösteriyor” diye konuştu.
  • Ayrıca Sudan’da çatışan tarafların liderlerini arayan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ateşkes çağrısı yaptı.
  • Sudan Dörtlüsü’ndeki iki batılı tarafı İngiltere ve ABD (Suudi Arabistan ve BAE ise Sudan Dörtlüsü’nün diğer iki üyesi) Dışişleri Bakanları, G7 dışişleri bakanları toplantısı sırasında Sudan’daki gelişmeleri görüşmek üzere 24 saat içinde ikinci kez bir araya geldi.

Afrika Birliği ve İGAD

  • 15 Nisan’da çatışmanın Sudan başkenti Hartum’da patlak vermesinden sonra 16 Nisan’da Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi, Sudan’daki gelişmeleri ele almak üzere, acil bir toplantının ardından “Sudan’daki durumu karmaşıklaştırabilecek herhangi bir dış gücün müdahalesini şiddetle reddettiğini”, “iki tarafa derhal ve koşulsuz ateşkes” çağrısında bulunmalı talebini iletti.
  • Ayrıca Afrika Birliği komisyon başkanı Musa Faki Mahamat ile Afrika Barış ve Güvenlik Konseyi’nden bir heyeti arabuluculuk çabalarını başlatmak üzere Hartum’a gönderemeye karar verdi.
  • Ayını gün Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi Örgütü (IGAD) de Sudan’da savaşan taraflar arasındaki düşmanlıkların derhal durdurulması çağrısında bulunduktan sonra, Kenya, Cibuti ve Güney Sudan devlet başkanlarını Hartum’a arabuluculuk için heyet göndermeye karar verdi.
  • Ancak her iki heyet Hartum Uluslararası Hava limanının HDK milisler tarafından tahrip ve kontrol edilmesinden dolayı heyetlerin gelişi gecikiyor.

Arap Birliği

  • Arap Birliği tarafından temsil edilen resmi Arap ülkelerin tutumu gelince, 16 Nisan Pazar günü Sudan’daki durumu görüşmek üzere Suudi Arabistan ve Mısır’ın daveti üzeri Kahire’de acil bir toplantı yaptı. Yapılan toplantı herhangi bir üye ülkesinde patlak veren her krizde (örneğin Filistin, Libya, Suriye, Mısır, Yemen meselelerinde olduğu gibi) alışılagelen ifadelerin dışına çıkılmamış oldu.
  • Dolaysıyla Arap Birliği’nin aksine, Afrika Birliği’nin müdahale ettiği önceki Afrika sorunları dikkate alındığında, bu birliğin Sudan’daki tüm siyasi ve askeri partiler için en kabul edilebilir olduğunu ve birliğin tüm ağırlığıyla girmesi durumunda çatışmanın sona ermesini sağlayabileceğini muhtemeldir. Özelikle Sudan’daki çatışmadaki taraflar açasında bakıldığında Afrika Birliğinin Sudan’daki çatışmaya her iki tarafça da geniş ölçüde kabul gören ve krize çözüm bulmak için diğerlerine göre daha nitelikli olabilir.

Türkiye

  • Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdülfettah Abdurrahman el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Muhammed Hamdan Dagalo ile ayrı ayrı telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak bu süreçte de kardeş Sudan devleti ve halkının yanında yer almayı sürdüreceklerini, olası arabuluculuk girişimlerine ev sahipliği yapmak dahil ellerinden gelen her türlü desteği sağlamaya hazır olduklarını belirtti.
  • Ayrıca Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da “Sudan’daki tüm kesimleri, geçiş sürecinin kazanımlarına bağlı kalmaya, sükûnet ve diyaloğa davet ediyoruz. Sudan’ın sorunlarına ancak ulusal uzlaşı yoluyla kalıcı çözüm bulunabilecektir” denildi.
  • Ayrıca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Manavgat ilçesindeki seçim koordinasyon merkezinin açılışında yaptığı konuşmada Sudan‘da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalara ilişkin “İki taraf da bizim kardeşimiz. Neden burada taraf tutalım? Her iki tarafla da çatışmayı durdurmak için görüşüyoruz” Ülkenin menfaati için denge politikası izlediklerini aktardı.
  • Mevcut bölgesel ve uluslararası tutumlar arasında en güvenilir aktör Türkiye’dir. Özelikle hiç çıkarı olmadan gelişmelere sadece Sudanlıların menfaati bakarak çalıştığı izlenimi ağır basıyor. Sudan halkı ve çatışmadaki taraflar açısından da saygı gören bir aktör olması hasebiyle Erdoğan’ın tarafları Türkiye’de müzakere masasına oturtturması ve Sudan’ın da bulunduğu durumun ekonomik boyutuna bakarak Türk yatırımcıların ve iş adamlarının Sudan’a tarım, altyapı, sağlık vb. sektörlere yön vermesi kazan-kazan strateji doğrultusunda çok gereklidir. Özelikle mevcut savaştan sonraki yıkımdan Sudan’ın tekrar ayağa kalkabilmesi açasından da önemli rol oynayacaktır.

Sudan’ın Geleceği

  • Arabuluculuğun aktif olduğu bir zamanda, çözümün nereden geleceği Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi, İGAD gibi bölgesel arabulucuları aracılığıyla mı, yoksa Sudan’daki geçiş sürecine dahil olan Batılı güçlerin ve onları müttefiklerin baskısıyla mı geleceği bilinmiyor.
  • Şimdilik Hızlı Destek Kuvvetleri için herhangi bir uluslararası arabuluculuk tamamen onların lehinedir ve onlara çatışmada devam etmeleri için olanak sağalacaktır. Hatta 2019’den sonra geçici dönem boyunca şimdiye kadar elde ettikleri kazanımları konumları için yeni bir umut verebilir.

Buna karşı Silahlı kuvvetlerce, savaşın uluslararası arabuluculuk yoluyla şimdi durdurulması, mevcut hükümet ordusuna paralel bir ordu haline gelen ve onu her an tehdit eden Hızlı Destek Kuvvetleri’nin reform yolu ile orduyu entegre konusunda kararlılığını boşa çıkartabilir. Bundan dolayı büyük ihtimale Sudan’daki ordu yetkileri Hızlı Destek Kuvvetleri ve komutanını tamamen teslim olmadan herhangi bir uluslararası arabuluculuğu kabul etmesini öngörülmüyor. Bunu elde edene kadar uluslararası toplumu ve arabulucuları bir süre daha oyalayacaktır.

Share.

Yazar Hakkında

Mayada Kamal Eldeen, Sudanlı, Hartum’da bulunan Al-Zaim Al-Azhari Üniversitesi’nin Siyaset Bilimi ve Stratejik Araştırmalar bölümünden 2004’te lisans, 2006’da yüksek lisans, İstanbulda Yıldız Teknik Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler anabilim dalında doktorasını ise 2019’da tamamladı. 2019 yılı Aralık ayından itibaren Tokat Gazi Osmanpaşa Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yapmaktadır. Doktora tezinde “AK Parti Dönemi Türkiye-Afrika İlişkileri: Sudan Örneği” konu alan Dr. Mayada Kamal Türkiye-Afrika İlişkileri, Orta Doğu konuları yanında İnsani Yardım, Çatışma Bölgeleri ve Dış Politika konularında araştırmalarına devam etmektedir. Arapça, Nubece ve İngilizce’nin yanı sıra Türkçe’yi ileri seviyede bilmektedir. Afrika Araştırmacıları Derneği (AFAM) üyesidir.

Yoruma Kapalı