Afrika’da Kadının Rol Modelliği

0

Afrika toplumları, kolonyalist sömürgeciliğin getirdiği yıkımlar ve günümüzdeki yeni nesil sömürgecilik tehdidine karşı asırlardır büyük bir varlık mücadelesi vermektedirler. Afrikalı ulusların çeşitli şekillerde tahrip edilen beşeri ve iktisadi sermayeleri de çok sayıda engele rağmen toparlanma çabasından vazgeçmemektedir. Bu toparlanma çabalarının en başat destekçileri ve katkı sağlayanları ise Afrikalı kadınlardır. Meydana gelen iç savaşların, terör faaliyetlerinin, sömürgeciliğin ve kurumsal sorunların en savunmasız kanadını oluşturan Afrikalı kadınlar, bu engellere rağmen girişken ve güçlü yapıları vesilesiyle kıtanın yeni atılımlar yapabilmesi noktasında müthiş potansiyeller barındırmaktadırlar. Eğitim, sağlık gibi temel hizmetlere erişim imkânları kadınlar için kısıtlı olsa da kıtada her geçen gün kadın girişimcilerin, sermayedarların, bürokratların, diplomatların ve politikacıların sayısı ve sahadaki etkinliği artmaktadır. Bu durum Afrika üzerinde rekabet halinde bulunan ülkelerin dikkatinden kaçmamakta, dış politika hamlelerini buna göre şekillendirmektedirler. Ülkemiz de bu çerçevede politika geliştirmeye çalışan ülkeler arasında yer almaktadır.

Politikada Afrikalı Kadınlar

Afrika’da, özellikle de kolonyalizm öncesi dönemde, kraliçe, imparator, şef gibi çok sayıda lider pozisyonda kadın figürü görülmüştür. Yani kültürel olarak kadınlar, Afrika’da yadsınamayacak seviyede merkezi konumdadır ve bu yönüyle topluma yön veren liderler olarak karşımıza çıkmaları şaşırtıcı değildir. Kolonyal dönemde bu bakış açısı belli ölçülerde değişime uğramış, kadınların sosyal ve siyasal hayattaki yerleri aşınmaya maruz kalmış olsa da kültürel kodlar kolay değişmemekte, Afrikalı kadınlar tekrardan eski statülerini kazanmaktadırlar. Bunun en açık örneğini ise, Afrika’nın parlayan yıldızı Ruanda’da görmekteyiz. Ruanda’da parlamento üyelerinin % 64’ü kadındır ve bu konuda ülke bir dünya rekorunu elinde bulundurmaktadır. Bununla birlikte Senegal, Güney Afrika ve Namibya’da da kadın parlamento üyelerinin oranı % 40’ı aşmakta, bu yönleriyle söz konusu ülkeler dünya standartlarının üzerinde yer almaktadırlar. Günümüzde en çok kadın parlamento üyesine sahip 20 ülkeden 6’sı Sahraaltı Afrika’dadır.

Tüm bunların yanı sıra birçok Afrika ülkesinde meclis başkanlığı, bakanlık, danışmanlık, merkez bankası başkanlığı gibi stratejik pozisyonlarda yer alan çok sayıda kadın mevcuttur. Mesela Mali’de dışişleri bakanlığı; Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Afrika, Kenya ve Gine Bissau’da savunma bakanlıkları, Botsvana’da ticaret bakanlığı ve meclis başkanlığı, Güney Afrika’da anayasa mahkemesi başkanlığı, Ruanda’da Kigali Bankası başkanlığı ve cumhurbaşkanı ekonomi danışmanlığı kadınlar tarafından yürütülmektedir. Afrika Boynuzu’nun büyüyen ülkelerinden Etiyopya’da ise kabine üyelerinin yarısı kadınlardan oluşmaktadır ve ülke ilk defa bir kadın devlet başkanı tarafından yönetilmektedir. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkündür.

Afrikalı kadınlar sadece kendi ülkelerinde değil, uluslararası siyaset sahnesinde de gittikçe daha fazla boy göstermektedirler. Afrika Birliği, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi, Dünya Bankası, IMF, Uluslararası Frankofoni Örgütü vs. gibi küresel örgütlerde çeşitli pozisyonlarda Afrika’yı temsil etmektedirler.

İş Dünyasında Afrikalı Kadınlar

Dünyanın birçok yerinde de şahit olunabileceği gibi, Afrika’da da kadınların iş piyasasına girmelerinin önünde çeşitli engeller bulunmaktadır. Mesela kadınların eğitim hizmetlerine erişim oranı erkeklere göre daha sınırlıdır. Bununla birlikte çocuk yaşta evlilikler, anne-bebek ölüm oranları, enfeksiyon hastalıkları, kültürel baskılar bu engeller arasında sayılabilir. Tüm bu sınırlar, kendileri ve aileleri için mücadele etmek mecburiyetinde olan kadınları kendi işlerini kurmaya ve girişimci olmaya zorlamaktadır. Afrika’da kadınlar için en başta gelen sektör ise tarımdır. Afrika’daki ulusal ekonomilerin en temel sacayağı olan ve uluslararası yatırımcıların da dikkatini çeken tarım sektörü büyük ölçüde kadınların elindedir. Aslında diğer konularda olduğu gibi bu konuda da bir zıtlık söz konusudur. Zira FAO’nun verilerine göre kıtada kadınlar ekilebilir arazilerin sadece % 15’ine sahip olmasına rağmen tarımsal üretimin yaklaşık % 80’ini gerçekleştirmektedirler ki Afrika kıtasına kadın elinin değdiğinin ispatıdır. Günümüzde Afrika’ya yönelik gerçekleştirilen tarım projeleri ve yatırımları da bu yüzden genellikle kadınları muhatap almaktadır.

Afrika’da kadınların eğitim seviyeleri yükseldikçe bankacılık, finans, sigortacılık, turizm, teknoloji, medya vs. gibi hizmet sektörüne yönelik ilgileri ve yatırımları artmaktadır. Afrikalı kadınları bu sektörlerde üst düzey yönetici yahut da patron konumunda görmemiz mümkündür. Mesela Western Union’ın Afrika CEO’su Malili Aïda Diarra, Allianz Sigorta şirketinin Afrika CEO’su Burkina Fasolu Delphine Maidou, büyük petrol şirketi British Petroleum’un Afrika CEO’su Güney Afrikalı Priscillah Mabelane, Facebook Afrika’nın CEO’su Güney Afrikalı Nunu Ntshingila bunlardan bazılarıdır. Bununla birlikte Etiyopyalı Bethlehem Tilahun Alemu, Afrika’nın en hızlı büyüyen ayakkabı şirketi SoleRebels’in, Kamerunlu Rebecca Enonchong, Dünya Ekonomi Fuarı gibi organizasyonlar tarafından çeşitli ödüllere layık görülen AppsTech isimli teknoloji şirketinin patronlarıdır. Bu sayılan isimler aynı zamanda Afrika’nın en etkin isimleri olarak anılmaktadır. Örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Afrika, % 26 oranı ile dünya üzerinde en fazla kadın girişimciye sahip kıta konumundadır. Hatta Dünya Bankası verilerine göre Afrikalı kadın girişimcinin sayısı erkekleri geride bırakmaktadır. 2018 Mastercard Kadın Girişimci Endeksi’ne göre Gana’da mevcut özel işletmelerin % 46,4’ü, Uganda’da % 33,8’i kadınlara ait olup kadın girişimci oranında dünya sıralamasında listenin başında yer almaktadırlar. Bununla birlikte Africa CEO Forum’una göre özel sektörde çalışan Afrikalı kadınların % 5’i CEO, % 29’u üst düzey yöneticilik koltuğunda oturmaktadır. Afrikalı kadınların iş dünyasındaki ve kıta ekonomisindeki etkinlikleri arttıkça, kadınlara yönelik kredi programları, eğitim, kalkınma projeleri ve yatırım teşvikleri de artmaktadır.

Afrika’da En Etkili 100 Kadın Listesi

Gana merkezli Afrika’nın önde gelen derecelendirme ve pr firmalarından Avance Medya, geçtiğimiz haftalarda 35 ülkeden, kendi deyimleriyle “eserleri ve başarıları ile gelecek nesillere ilham verebilecek olan” en etkili 100 Afrikalı kadının listesini yayınladı. Avance Medya sözcüsü, bu kadınların Afrika’nın talihini değiştirme ve mevcut duruma karşı çıkma potansiyelleri olduğunu vurguladı. Listedeki Afrikalı kadınların kahir ekseriyeti devlet başkanı, başbakan, bakan, genel sekreter, milletvekili, komisyoner, üst düzey yönetici ve CEO gibi liderlik pozisyonlarında yer almaktadır.  Bununla birlikte özellikle insan hakları konusunda müziğiyle, sporuyla yahut da sivil toplum kuruluşları aracılığıyla çalışmalar yürüten, bu sayede kıtadaki savaş ve barış süreçlerinde isimlerini öne çıkartan kadınlar da bulunmaktadır.

Listede yer alan 100 kadından 23’ü bankacılık ve finans sektöründe, ulusal ve uluslararası düzeyde etkin konumdadır. Bahse konu medya şirketine göre Afrika’nın en etkili kadınlarının beşte biri para politikalarında ve sermaye akışında söz sahibidir. Ancak sayısal duruma baktığımızda siyasal karar alım süreçlerinde yer alan kadınların listede daha ağırlıklı olduğunu görmekteyiz. Listedeki 45 kadın ulusal yahut uluslararası kurumlarda görev alan politikacılardan oluşmaktadır.

Listede yer alan kadınların mensup olduğu 35 ülkeden en fazla öne çıkanlar Nijerya ve Güney Afrika Cumhuriyeti’dir. Listede Nijerya’dan 16, Güney Afrika’dan 14, Gana ve Kenya’dan 6, Kamerun’dan 5, Ruanda’dan 4 kadının ismi yer almaktadır. Bu konuda Tunus, Fas ve Mısır’dan birer isim yazdırabilen Kuzey Afrika ülkelerinin karneleri ise zayıf görünmektedir. Listede öne çıkan ülkeler genel olarak Anglofon ülkeler olmakla birlikte Angola, Mozambik, Gine Bissau gibi Lusafon ülkelerden sadece üç isim yer almaktadır. Nijerya’yı diğer ülkelerden ayıran bir diğer unsur ise, listede ismi yer alan kadınların medya ve şov dünyasındaki ağırlıklarıdır. Bu da Nijerya’nın iddialı film endüstrisi Nollywood’un etkisi ile açıklanabilir.

Listedeki kadınları tek tek incelediğimizde gördüğümüz hususlardan biri de şudur: bu kadınlar sadece kendi mesleki görevlerini yerine getirmekle kalmamakta, aynı zamanda farklı alanlara da ilgi göstermektedirler. Kıtada eğitim, sağlık, insan hakları, kadın ve çocuk hakları, liderlik çalışmaları vs. gibi pek çok alana temas etmekte, projeler yürütmektedirler. Birkaç örnek vermek gerekirse Afrika Birliği komisyonerlerinden Bineta Diop Senegal’de, Etiyopya Federal Anayasa Mahkeme Başkanı Meaza Ashenafi Etiyopya’da kadın hakları üzeri çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarına liderlik etmektedirler. Botsvana’nın eski sağlık bakanı olan Sheila Tlou, Dünya Sağlık Örgütü bünyesinde Afrika’daki AIDS hastalarına yönelik çalışmalar yürütmektedir. Bunun daha birçok örneği vardır.

Türkiye Faktörü

Afrika Açılımı bağlamında Afrika ülkeleri ile her alanda ilişkilerini geliştirmeye çalışan Türkiye, kıtadaki güçlü ve etkin kadın profilinin farkındadır. Bunu birkaç unsur ile görmemiz mümkündür. Birincisi, Türkiye’nin Afrika’daki 42 büyükelçiliğinde 12 kadın büyükelçi görev yapmaktadır. Bununla birlikte Dışişleri Bakanlığı’nın Afrika’daki temsilciliklerinde görev yapan 127 kariyer memurunun 33’ü kadınlardan oluşmaktadır. Henüz kadın diplomat oranının sınırlı olduğu ülkemizde kadın diplomatların Afrika’daki varlıkları diğer kıtalara oranla yüksek görünmektedir.

Türkiye’nin farkındalığını gösteren ikinci unsur ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin faaliyetlerinde saklıdır. Emine Erdoğan, her fırsatta Afrikalı büyükelçilerin eşleri ile bir araya gelmekte ve Afrika ülkelerine yönelik resmi ziyaretlere aktif olarak katılmaktadır. Tüm bunlarla birlikte Afrikalı kadınlara yönelik çeşitli söylemlerde de bulunmaktadır. Mesela 25 Eylül 2018 tarihi’de Al Jazeera için kaleme aldığı “Afrika’nın problemlerini çözmek için, kadınlara şans verin” başlıklı yazısında Erdoğan, Türkiye’nin Afrika’daki kadınlar üzerine daha fazla odaklanması gerektiğini, zira yeni Afrika’nın inşasının kadınların durumunun iyileşmesi ile mümkün olduğunu vurgulamıştır.

Bununla birlikte Türkiye İş birliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA)’nın, Afrika’da kadınlara yönelik eğitim, sağlık, meslek edindirme gibi çok sayıda proje gerçekleştirdiğini görmekteyiz. İlerleyen dönemlerde bu çalışmaların daha da artması beklenmektedir.

Share.

Yazar Hakkında

Fatıma Demir, 1995 yılında Kütahya/Gediz’de doğdu. İlköğretimini yine burada, liseyi Tekirdağ/Çorlu’da tamamladı. 2016 yılında Dumlupınar Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. 2017-2018 eğitim yılında başlamış olduğu İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında başladığı tezli yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. İlgi alanları Afrika’da insan hakları, uluslararası güvenlik, barış ve çatışma çözümlemeleri ile sömürgeciliktir.

Yorum Yap