Nijerya’nın Tarihinde Bir Hanım Kahraman: Amina (ö. 1610)

0

Ülkelerin tarihlerinde isimleri kadar kahramanlıkları ile önce çıkan şahsiyetler vardır. Genelde sultanların, kralların, emirlerin, kumandanların, alimlerin devamlı hatırlanması için değişik etkinlikler yapılır. Bazı ülkeler bunları unutmayı tercih ederken, genelde içlerinden millî kahramanlar yapılanlar da vardır. Genelde erkekler hatırlanırken geçmiş asırlarda hanımlardan tanınıp bilinenler çok sınırlıdır. Bunlardan birisi de Nijeryalı bir hanım idareci olup kısaca adı Amina olup, k, Batı Afrika’da genelde Aminatu denmektedir, ona atfedilen kahraman, cesaret sahibi, yiğit, saygıya layık gibi birçok sıfatı mevcuttur.

Afrika tarihinde bir hanımın ülkesinin tarihinde ciddi izler bırakmasına rağmen tanınmaması tabii değildir. Kıtanın geçmişini çok ana hatları ile belirtip asırlar arasındaki dönüşümler, coğrafyaların farklılaşmaları ve şahsiyetler arası irtibatlar adeta bilinçli bir şekilde yok edilmektedir. Nijeryalı bu hanım yönetici kendi zamanında “savaşçı emire/sultan” olarak tanındı. Bu ülke 21. yüzyılda hem Nijerya hem de Afrika tarihinde önemli bir şahsiyet olarak hakkettiği yeri almaktadır. Çevre ülkelerde de bilinen bu şahsiyet özellikle kendi ülkesindeki ders kitaplarında ilk okuldan itibaren öğrencilere öğretilmektedir.

Amina, 16. yüzyılda bugünkü yaklaşık 924 km2lik sınırlarının İngiliz sömürgeciliği ile  farklı belirlenen devirlerinden önceki Nijerya topraklarında o dönemdeki yedi farklı Hevsa şehir devletlerinden ülkenin kuzeyindeki Kaduna eyaletinin en büyük şehirlerinden birisi olan Zaria, ki o zamanki adıyla Zazzau’nun emiresi Bakva Turunku’nun ilk kız çocuğu olarak 1533’te doğdu. 1530’da doğduğuna dair kayıtlar da var. Kız çocuğu olmasına genç yaşta savaş yapmaya merakı arttı. Emsali arkadaşlarından çok farklı idi ve savaş tekniklerine sahip birisi olarak silah kullanmaktaydı. Zaten zamanının çoğunu da savaş eğitimine ayırıyordu. Henüz o dönemde Hevsa dilinde “magajiya/prenses” unvanı vardı ve Zaria tahtının varisi gözüyle bakılıyordu. Onun “emire” olmadan önceki hayatına dair sözlü anlatımda çok az bilgi bulunuyor. Annesinin 1536-1573 yılları arasında Zazzau emiresi olması bunlardan birsidir ve vefatından sonra yerine oğlu Karama’nın geçtiği biliniyor. Bununla birçok savaş katıldı Bunun da 1576’daki vefatından sonra da sıra Hevsa dilinde “heba” denen 24. Yönetici oldu. Seleflerinin aksine sadece savaş yapmaya kendini adamıştı. Daha üçüncü ayında seferlere çıktı. Kuzeydeki şehirlerin tamamı ve güneyde Nupe’ye kadar idaresine aldı.

Sadece bu durum Nijerya ile sınırlı değil, Afrika’nın diğer ülkelerinde de epeyce etkin görevler almış hanımlar vardı. Bunlardan Amina da Zaria emirliğinde nüfuz sahibi ilk kadın olmayıp devletin üst makamlarında ondan önce de farklı görevler üstlenmişlerdi. Hatta sonraki asırlarda da benzeri örnekler var ve mesela bundan asırlar sonra Sokoto Sultanı Osman Dan Fodio’nun kızı Nana Asmau da 60 kadar kitap kaleme almış ilim sahibi meşhur bir hanımdı.

Fetihleri

Emirliğin idaresini eline geçirince fetihlere çıktı. İki temel hedefinden birincisi zamanında ülkesinin sınırlarının ötesindeki toprakları ele geçirmek, ikincisi ise oralardaki şehirleri kendisine itaat ettirmekti. Askeri maharetler için kabiliyet geliştirdi. Cesareti ve kahramanlığı ile şöhrete kavuştu. Yerel şarkının sözlerindeki gibi “bir kadın bir erkek kadar yetenekli” diye tarif edilen “Nikatau’nun kızı” olarak tanındı. Bu yönüyle Angola’daki Njinga veya Fransızların Jeanne d’Arc’ına benzetilmektedir. Hatta İngiltere sahillerini yenilmez armadasıyla aynı çağı paylaştıkları I. Elisabeth’i hatırlattığı da söylenir. Ne var ki onun kişiliği bilinenlerin aksine birçok çelişkilerle de dolu. Gimbiya denen emirenin bu konumunu tam anlamıyla gösterecek bir durum yok. Hatta onun hiçbir zaman emire dahi olmadığı ifade edenler de var.

Zamanında yaklaşık 500 bin km2lik alanı kaplayan Hevsa devletleri içinde Zaria’nın çevresine 34 yıl boyunca yaptığı seferlerindeki hedefi o dönemde komşuları ile sınırlarını genişletmek ve oraların idarelerini kendisine boyun eğdirmekti.  Büyük Sahra’yı boydan boya kaplayan ticareti kendisinin denetimine yaptırmaktı. 19. yüzyılın başındaki Sokoto Sultanı Muhammed Bello’ya göre Amina birçok savaş yapmıştı. Katsina toplumlarından vergi almaktaydı ve Kano halkı dahil hepsi ona saygı duymaktaydı. Ülkesinin sınırlarını batıda ve güneyde denize kadar genişletene kadar savaşlarına devam etti.

Fetih amaçlı seferlerinin çoğu bugünkü Nijerya’nın kuzeyindeki bölgelerde 20 bin kadar askerle yapılıyordu. Onun hakimiyeti döneminde Batı Afrika’nın en güçlü şehir devletlerinden birisi Zaria idi. Her defasında kolay netice alınması Büyük Sahra’nın batısının en güçlü idaresi Songay İmparatorluğu’nda yaşanan taht kavgasından kaynaklanıyordu.

Amina’nın tahta geçmesiyle birlikte idaresinde Zaria çok zenginleşti. Tarihi Borno Sultanlığı ile rekabet edecek seviyeye geldi. Seferlerinde aldığı ganimetin ciddi katkısı oluyordu. Sahra bölgesindeki köle ticareti ve rakip emirlikler arasındaki çekişmelerden de yararlanmaktaydı. İdare ettiği her yerde bugün kolalı içeceklerin en vazgeçilemez katkı maddelerinden birisini oluşturan “kola” meyvesinin her yerde dikilerek çoğaltılmasını o başlatmıştı. Dahası kola dışında deri, kumaş, tuz, atlar ve ithal madenlerin ticareti ciddi gelir getirmekteydi. Çünkü Biladü’s-Sudan denilen bugünkü merkezi konumdaki Sahel bölgesinin doğuda Mısır, kuzeyde Mali ve daha da ilerisinde Mağrip ile güneydeki ormanlık bölge arasında üç farklı ticaret güzergahını artık o yönetiyordu. Daha önce Hevsa devletleri ile Songay sultanlığı bu önemli ağ için devamlı savaş halindeydiler. İdaresine aldığı yerel valilerin güçlerini artırdığı gibi kendi içlerinde bağımsızlıklarını vererek oralara Hevsa asıllı tüccarların rahat girmelerini sağladı. Nupe Sarkin’i ona 40 köle ve 10 adet kola meyvesi hediye gönderdi.

Zaria emriresi Amina’nın iktidarını koruduğu sürece hiç evlenmediğine dair onun hakkında Avrupalılarca yapılan araştırmaların ihtiyatla karşılanması gerekiyor. İktidarını bir erkekle paylaşmak istemediği için evlenmedi deniyor. Bu yüzden de hiç evlat sahibi olmadan tek başına yaşadığına dair bilgiler var. Fakat onun hakkında gerçekten yaşananlarla yaşandığı ihtimalen anlatılanlar konusunda tartışmalar var. Gimbiya emiresinin varlığı tespit bulunmakla birlikte o bölgenin sultanı konumunda değildi diyenler var. Bilhassa evlenmediği için geride onun adını sürdürecek bir nesil bırakmasa da Zaria’da onun erkek ve kız kardeşlerinin soyundan gelenler hala mevcuttur.

Uzun süre iktidarını muhafaza ettikten sonra Amina 1610 yılında vefat etti. Öldüğü yer konusunda da fikir birliği yok ve Nijerya’nın kuzeyinde şimdiki Kogi eyaletinde bulunan Atagara’daki savaşta hayatını kaybetti deniyor. Onun hayatı hakkında yazılı bilgi veren ilk kaynaklardan birisi Portekizli Domingos Teixeria isimli coğrafyacı tarafından 1573 yılında çizilen Mapa Mundi denen dünya haritasıdır. Bu nadide eserde bu emirenin ülkesi olarak Castelo Damina, yani “Amina’nın sarayı” adında bir ülkeden bahsediliyordu. Ama onun hakkında en esaslı yazılı kaynak yine de Sokoto Sultanı Muhammed Bello tarafından 1836’da yazılan İfâkü’l-Mansûr isimli eserdir. Buna göre Hevsa devletleri içinde ilk defa hükümet kuran hükümdar bu hanımdı. Katsina, Kano ve diğer bölgeleri kendisine boyun eğdirmişti. Ama bu eserde onun hayatının senelere göre konumu hakkında bilgi bulunmamaktadır. Yine 19. yüzyılın sonundaki sözlü anlatımları esas alarak yazıya geçirilen Kano Yıllığı’nda da ayrıntılı bilgilere rastlanmaktadır. 19. yüzyılın sonunda bu yıllık Kano şehri açısından çok önemli kabul edilip ayrıntılı bilgileri daha çok sözlü anlatımlardan derlemişti. Ne var ki tarihleri verirken Zaria’daki bu emireyi 1421-1438 yılları arasında Kano emiri Muhammed Davud ile muasır göstermektedir. Hatta Amina’nın Nupe ve Kvarafa’ya kadar olan bölgeler dahil geniş bir coğrafyada 34 yıl hüküm sürdüğü ifade edilir.

Gerçi 1910 yılında basılan ve 1902 yılına kadar geçen dönemdeki idarecilerin listesini veren Zaria Yıllığı ise Amina adına hiç yer vermez. Ama bunda bahsi geçmese de 20. yüzyıl başında yöre halkının sözlü anlatımlarında Amina adı geçmekteydi. Yıllıkta ise o zikredilmese de 1492-1522 yılları arasında emire olan annesi Bakva Turukunku’nun adı vardı. Zaten bu emire ikinci çocuğu olarak doğan kızı Zaria’yı başşehir olarak kurduğu buraya isim olarak vermişti. Şimdilerde Kaduna eyaletinin merkezi şehrinin adı Zaria’nın bir diğer ismi Birnin Zaria’dır.

Sadece bu genel bilgiler ışığında bile tarihçi Abdulalhi Smith ise Amina’nın hükümranlığını 1576 yılı olarak vermektedir. Muhammed Bello’ya göre Hevsa topluluklarında yönetim anlayışını ilk uygulayandır. Destanlaşan hayatı kimilerine göre de tamamen bir yakıştırma olup böyle bir şahsiyet bölgede hiç yaşamadı. Büyük ihtimalle onun hanım olması diğerleri tarafından unutturulma girişimi olabilir. Çünkü devrine ait surlar, sarayı ve benzeri izler onun varlığına delil gösterilebiliyor.

Surlar

Ele geçirdiği şehirlerin çevrelerine kerpiçten kaleler ve duvarlar ördürmekteydi. Zira buraları düşman saldırılarından korumak gerekiyordu. Askeri kampların etraflarında da duvarlar ördürme adeti vardı. Bunlar daha sonraki dönemlerde diğer Hevsa şehir devletlerinde kerpiçten inşa edilen surların öncüleri konumundaydılar. Duvarlarla çevrili yerlere yerel dilde Ganuvar Amina, yani Amina Duvarları denmekteydi. Adeta yavrularını koruma hissi taşıyan bir anne tavrıyla inşa ettirdiğine inanılır. Özellikle Zaria’nın etrafına 15 km. duvar ördürmüştü. Ülkenin en güçlü ve en çok insan tarafından konuşulan yerel Hevsa dilindeki bir atasözünde “Amina’nın duvarları kadar gururlu ve eski” denmek suretiyle bir şeyin sağlam ve uzun ömürlü oluşu ifade edilir.

Amina: Şöhreti Destanlaşan Kahraman

Bir Amerikan yapımı olan televizyon dizisindeki savaşçı Xena kişiliği aslında Amina’nın hayatından esinlenmişti. 2018 yılında BBC tarafından hazırlanan Dünyayı Değiştiren Afrikalı Kadınlar/Afrikalı Women Who Changed the World isimli dizide ona da yer verildi. 1992 yılında yazılan ve Ogunyemi ile Wale tiyatrosunda sahnelenen Zazzau Kraliçesi Amina adıyla sahnelendi. Okiojo’s Chronicles’de Queen Amina adıyla çizgi romanı yapıldı. Onun üzerinden aslında kadınlığın ruhu ve gücünün temsil etmesi isteniyor. Kuzey Nijerya’da Kaduna eyaletinde Queen Amina College gibi bir ortaöğretim okulu, Zaria Ahmedu Bello ve Lagos Üniversitelerinde bayanlara mahsus inşa edilen mekanlar Queen Amina olarak isimlendirilmektedir. Lagos’ta at üzerinde yapılan heykeli onun birliklerine komuta etmesine gibi temsil edilmiştir. Günümüzde Afrika Feminist Formu gibi bazı feministler onu “Afrika feminizminin öncüsü” ilan etmiştir. Sonuçta Nijeryalıların hafızasında v-canlı bir hatırası ve Hevsaların Savaşçısı unvanı ona aittir.

Share.

Yazar Hakkında

Prof. Dr., İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi. 1964 yılında Vezirköprü’de doğdu. Merzifon İmam-Hatip Lisesi (1982) ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde (1987) eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye Diyanet Vakfı bursuyla yüksek lisansını (1991) ve doktorasını (1996) Paris’te tamamladı, aynı yıl Üsküdar’da İslam Araştırmaları Merkezi’nde (İSAM) araştırmacı olarak çalışmaya başladı. 2002’de doçentlik unvanı aldı. 2006 yılında İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü öğretim üyesi ve bölüm başkanı oldu. 2008-2011 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık’ta Afrika ile ilgili konularda müşavir olarak görev yaptı. 2009 yılında profesörlük unvanı aldı. 2011 yılı Eylül ayında görev değişikliği yaparak İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Anabilim dalına geçiş yaptı. 2013 yılı Mart ayında Afrika ülkelerinden Çad Cumhuriyeti’nin başkenti Encemine’de Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk büyükelçisi olarak göreve başladı ve iki buçuk yıl bu görevini sürdürdükten sonra 2015 yılı Ağustos ayında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi dekanı olarak tayin edildi. Batı Afrika Ülkelerinden Mali Cumhuriyeti’ndeki ilk ve öğretim seviyesindeki özel eğitim kurumları medreseler üzerine hazırladığı doktora çalışması IRCICA tarafından L’enseignement islamique en Afrique francophone: Les médersas de la République du Mali adıyla Fransızca olarak 2003’de İstanbul’da basıldı. Geçmişten Günümüze Afrika (Kitabevi, İstanbul 2005); Osmanlı-Afrika İlişkileri (Kitabevi, İstanbul 2011/1. baskı, 2013/2. baskı, 2015/3. baskı); Les relations turco-tchadiennes: La politique ottomane en Afrique centrale (TİKA, İstanbul 2014) adlı kitaplarının yanı sıra Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi-İSAM tarafından yayımı tamamlanan İslam Ansiklopedisi için önemli kısmı Afrika hakkında 95 madde yazdı. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde “Afrika”, “Osmanlı Afrikası”, “Osmanlı-Fransa Münasebetleri” ve “Osmanlı’da Dini Hayat” üzerine araştırmalar yapmakta olup bu konularla ilgili basılmış kitapları, farklı dergilerde bu konular hakkında çok sayıda makalesi, yurt içi ve yurt dışında düzenlenen ilmi toplantılarda takdim ettiği tebliğleri yayımlanmış bulunmaktadır. Evli ve üç çocuk babası olup Arapça, Fransızca ve İngilizce yanında Paris Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Milli Enstitüsü’nde (INALCO/Institut National des Langues et Civilisations Orientales) eğitimini aldığı Bambara ve Volof Afrika yerel dilleri ile ilgili dersleri takip etmiştir. Prof. Dr. Ahmet Kavas, hâlihazırda Afrika Araştırmacıları Derneği’nin (AFAM) kurucu başkanlığı görevini yürütmektedir.

Yoruma Kapalı